Vidinli Tevfik Paşa (1832-1901) 19. yüzyılın ikinci yarısında memleketimizde yetişen meşhur bir matematikçidir. Tuna sahilindeki Vidin şehrinde dünyaya gelir. İlk eğitimini memleketinde yaptıktan sonra Rüşdiye mezunu olarak 14-15 yaşlarında İstanbul’a bir akrabasının evine gelir. Bir müddet İstanbul’da dolaştıktan sonra kendisinde resim yapma merakı uyanmış ve o zamanlar pek gözde bir yer olan Mühendishane-yi Berrî-yi Hümayun’a, yani bugünkü mânâda Yüksek Mühendis Mektebi’ne müracaat etmesi tavsiye edilmiştir. Bunun üzerine Hasköy’deki
bu mektebe giderek yeni açılmış olan resim sınıfına kaydını yaptırır. Paşa bu ilginç olayı şöyle nakleder: “Bu resim dersi, vaktiyle Avrupa’ya gönderilmiş olan Hüsnü Yusuf tarafından veriliyordu (Bu kişi hakkında Süheyl Ünver’in muhtelif araştırmaları vardır. Dönemine göre çok orijinal bir kişi.) Derste 10-15 kişi vardı. Birkaç ders sonra hoca, Menâzır (perspektif) dersinde, ‘Gözden çıkan bir ışının bir cismin muhitine (çevresine) değinmek üzere deveranından (dolanımından) hâsıl olan mahrutu (koniyi) şeffaf bir düzlemin kesmesiyle meydana gelen makta’a (kesite) bu cismin ‘menâzırı’ denilir’ deyince bunun ne demek olduğunu düşündüm ve içinde hatt-ı şua’ (ışın çizgisi), şeffaf düzlem gibi terimler bulunduğu için dersten bir şey anlamadım; birkaç ders daha devam ettikten sonra muallimine derdimi açtım.