“Eğitim, yetişki.” Osmanlıcadan Türkçeye Cep Kılavuzu’nda “terbiye”nin karşısında bu iki kelime var. Fransızcaları da “education” ve “dressaga” olarak belirtilmiş. Terbiye bu iki uydurma kelime ile ifade edilebilecek kıratta bir “sözcük!” değil elbette!
Fransızcalarına bakılırsa durum daha iyi anlaşılabilir belki. Hasan Bedreddin’in Fransızcadan Türkçeye Küçük Kamûs-ı Fransevî’sinde (1928) “education”un karşısında şu karşılıklar görülür: “Terbiye. Tahsil. Tâlim. Besleme. Yetiştirme. Edeb. Âdab-ı ictimaiyeye vukuf.” Dressaga’ın karşılığı da şöyle verilmiş: “Terbiye. Tâlim. Koruma. Rekz (dikme, kurma). Kaldırma.”
“Bu açıklamalar da yetersiz!” diyenler çıkabilir. Nitekim ilk Türkçe Sözlük’te (1945) terbiye şöyle açıklanıyor: 1. Eğitim. 2. Görgü (adabımuaşeret). 3. Bazı yemeklere yapılan ekşili yumurtalı salça. 4. (Hayvan) Alıştırma. 5. Araba hayvanlarının dizginleri.
Ayrıca “terbiyesini bozmak”, “terbiyesini vermek” deyimleri açıklanıyor ve terbiyeli ve terbiyesiz kelimelerine de yer veriliyor. (Terbiyeli: Topluluk töresine uygun hareket eden. Terbiyesiz: Topluluk töresine aykırı hareket eden.) Terbiyesizlik de benzer şekilde açıklanıyor. Bu arada içinizden “töre de ne demek?” sorusunun geçtiğini tahmin ediyorum. Bu baskıda “adat ve ahlâk” olarak açıklanmış. Son baskıda ise adet ve adaba dönüşmüş! 1954’ten 2011’e kadar neler değişmedi ki, “töre” değişmesin!
Devamı Derin Tarih Mart Sayısında…