Ankara Kocatepe Camisi’nin başlangıcından bitişine kadar kırk küsur yıl süren uzun hikâyesi bize memleketimizde olup biten birçok şeye dair ipuçları sunar. Laiklik politikaları, Cumhuriyet ruhu, şehircilik, “mabetsiz bir şehir yaratma fikri”, siyasetin işleyişi ve seviyesi, vatandaşın takip ve tepkileri, dine karşı aşırı perhizkârlık, müdahale ve direnç, modern dindarlık, çokpartili hayata geçiş, darbeler… Ama cami meseleleriyle sınırlı kaldığımız zamanda bile bu hikâyeden öğreneceğimiz çok şey var. Bir kısmı acı, bir kısmı ironik, bir kısmı ümit verici. Hepsi bütün kuvvet ve zaaflarıyla bugün de devam eden bizim hikâyelerimizin, camilerin hikâyelerinin bir numunesi.
Bu işlerle bir şekilde ilgilenenler bile Kocatepe Camisi’nin yakın tarihi gündeme geldiğinde nerede ise sadece Dalokay’ın uygulanmayan cami projesini hatırlarlar. Halbuki bu kısım önemli olmakla beraber uzun hikâyenin mütevazi bir parçasıdır. Türkiye’de en geniş mânasıyla din alanı ve bunun bir parçası olarak cami üzerinden yürüyen daha geniş, daha derin ve çok taraflı bir meseleler yumağının küçük bir bölgesi…