Yazılarımı sürekli takip eden okuyucularım hatırlayacaklardır; geçen aylarda “Eski İstanbul’un Eskimeyen Kitap Kurtları”ndan bahsetmiştim. Bu ay bu konuya devam ediyorum. Zira mesele değil birkaç yazı, birkaç cilt kitap olacak çaptadır ve maksadım ilerde bu mevzuda çalışacaklara yol göstermektir.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Tarih ve Arkeoloji Bölümü’nde görev yapan Prof. Arif Müfid Mansel büyük bir kitap meraklısıydı. Mansel, Sultanahmet’te konağı, Boğaz’da Paşabahçe’de yalısı olan hariciye müsteşarı Tevfik Paşa’nın torunuydu. 1905’de İstanbul’da doğmuş, ilk ve orta öğrenimini Saint Benoit Fransız Lisesi’nde görmüştü. Mimarlık okumak istiyordu fakat o sıralarda Alman Arkeoloji Enstitüleri Müdürü Prof. Dr. Theodor Wiegand, Müzeler Müdürü Halil Edhem Eldem’e bir mektup yazarak Alman hükümetinin, yeni Türkiye Cumhuriyeti’ne bir dostluk işareti olmak üzere Türk gençlerini arkeolog olarak yetiştirmek için Almanya’ya davet ettiğini bildirmişti. Halil Edhem Bey bu dört gençten biri olarak Arif Müfid Bey’i uygun gördü. (Aralarında akrabalık bağı vardı. Arif Bey’in kızkardeşi, Osman Hamdi Bey ailesinin geliniydi).