Osmanlı-Rus ilişkilerinin 19. asırdaki gerginliği ve bu süreçte iki devlet arasında yaşanan savaşlar, popüler kültürün varsaydığı “ülkemizi parçalamaktan başka amacı olmayan” bir dış siyaset yapımının fiilen uygulandığı tezinin yaygın kabul görmesine yol açmaktadır. Çar I. Nikola’nın 1853 yılı Ocak ayında İngiliz elçisi Sir George Hamilton Seymour’a, daha sonra Osmanlı Devleti için kullanılan bir sıfat haline gelecek “hasta adam”ı paylaşmayı önerdiği doğrudur. Ancak bu, Rusya’nın “hiç değişmeyen” dış siyaset doktrini olmamıştır.