Osmanlı topraklarında faaliyet gösteren ve Müslüman öğrencilerin kendi bünyelerinde tedrisata tâbi olmasını teşvik eden misyoner okulları, Sultan II. Abdülhamid’in tabiriyle ancak “dinimize ve devletimize karşı nefret” öğretiyordu. Bu durum karşısında Sultan birtakım tedbirler almış, misyonerlere toprak satılmasını da okullarına Müslüman öğrencilerin kaydolmasını da yasaklamıştı. Ancak bu durum II. Meşrutiyet’in ilânıyla son bulacak, Jön Türklerin idaresinde tüm yasaklar kaldırılacaktı. Önlerinin alabildiğine açıldığını gören misyonerler ise bir yandan bu zaferlerini kutlarken, bir yandan da yarım kalan mülk ve Müslüman öğrenci edinme misyonlarına hız vermişlerdir.