Saatler gece yarısından sonra 02.00’yi vururken uykularından uyandırıldılar. Kendilerine hızlıca giyinmeleri söylendi. Nihayet hazır olduklarında, tam 78 gündür dışarıyla irtibatları tamamen kesilmiş biçimde tutuldukları evin bodrum katına indirildiler. Başlarındaki nöbetçiye niçin yataklarından kaldırılıp bodruma indirildiklerini sorunca, aldıkları cevap ikna ediciydi: “Düşmanlar yaklaşıyor, güvenliğinizi sağlamak zorundayız!”
Ancak az sonra daracık odaya silahlı adamlar doluştu ve komutanlarının emriyle, birden yaylım ateşine başladılar. Yalnızca yirmi dakika sonra, devrik Rus Çarı II. Nikolay, karısı Alexandra Fyodorovna, oğlu Aleksey ve kızları Olga, Maria, Anastasia ile Tatiana’nın cesetleri yerde yatıyordu. Takvimler 17 Temmuz 1918’i gösterirken; bir yıl önce devrilen ve ev hapsine alınan Çar ve ailesinin Yekaterinburg’da kurşuna dizilmesiyle, Rusya tarihinde bir dönem sona eriyor, 1613’te açılan Romanov hanedanına ait parantez kanlı biçimde kapanıyordu.
1917 Bolşevik (Ekim) Devrimi, sadece Rusya’yı etkilemedi hiç şüphesiz. Sonrasında yaşanan gelişmelerle, Sovyetler Birliği döneminde bir parantez daha açıldı ve 1990’ların başına kadar, İslâm coğrafyasının geniş bir bölümü de bu parantezin içinde kaldı. Sonra Sovyetler dağıldı ve tarih, Romanovların son temsilcisine iade-i itibar yaptı: Rus Ortodoks Kilisesi’nin 2000’de aldığı bir kararla Çar II. Nikolay ve ailesi “aziz” ilân edildi.
Derin Tarih’in bu sayısında Ekim Devrimi’ni işlerken, yakın dönemin bu bol sürprizli zaman dilimini mercek altına alıyoruz. Çok boyutlu neticeleriyle Türkiye’yi de yakından ilgilendiren Ekim Devrimi, ayrıntılarında gizlediği hiç düşmeyen gerilimle, film senaryolarını aratmayacak bir sürükleyiciliğe sahip.
Dosyamızın, ülkemizde genellikle tek bir bakış açısı üzerinden ele alınan bu çok önemli dönüm noktasına farklı noktalardan bakmaya yardımcı olacağına inanıyoruz.
Yeni sayımıza kadar, hayırla kalınız.