Günlerin haftalara, haftaların aylara, ayların yıllara aktığı ve yılların şanla şerefle geçtiği 15. yüzyıl sonlarında “Deliler Ocağı” kuruldu; böylece “Deliler” Osmanlı askerî teşkilâtının bir parçası oldu. Malum, kendilerini devletin bekasına adamış genç, yiğit, gözünü budaktan, sözünü dudaktan sakınmaz serdengeçtilere “Akıncı” denir. Akıncılar sınır boylarında görev yapar, sınırları korur, zaman zaman düşman içine akınlar düzenleyip korku salarlardı. Zamanla iç ve dış ihtiyaçlar değişince ordunun yapısı da ister istemez değişti; Akıncılardan daha akıncı, daha serdengeçti, daha gözünü budaktan sakınmaz birliklere ihtiyaç duyuldu. “Deliler Ocağı” işte bu ihtiyacın ürünüdür. “Ocağın asıl ismi ‘delil’di ve düşman kalelerinden istihbarat toplama amacıyla kurulmuştu” derler, fakat 1444’te Papalığın teşvikiyle oluşan Haçlı Ordusu’nu perişan edip püskürttüğümüz Varna Savaşı’nda düşman üzerine öylesine delice atıldılar ve öyle deli işler yaptılar ki, görenler “bunlar düpedüz deli” demekten kendilerini alamadılar. O günden sonra bu isim üzerlerine yapıştı kaldı.
Devamı Derin Tarih Ocak Sayısında…