Osmanlı sarayında bayram kutlamaları Ramazan’ın 27. günü başlar, buna “Arefe muayedesi” denirdi. “Arefe muayedesi” şeyhülislamın “Paşakapısı”nda sadrazamı kutlamasıyla başlar; o gün ve ertesi gün boyunca vezirler, devlet ricali ve Ocak ağaları sadrazamı ziyaret ederlerdi. Ramazanın son gününde ise sarayda “Arefe Divanı” yapılırdı. “Recep, Şaban, Ramazan derken, işte geldi mübarek bayram” diye başlardı eski bayram hutbeleri. Eski bayramlar daha mı güzeldi bilemeyeceğim ama daha içten yaşandığını söyleyebilirim. Eskilerimiz “sayılı günler çabuk geçer” der, bayram hazırlıklarına Ramazanın 15’inde başlarlardı. Bu bir zaruretti, çünkü hazır giyim kavramından eser yoktu: Her şey “ısmarlama” yapılırdı. Kumaş alınır, terziye gidilir, ölçü verilir, oradan ayakkabıcıya gidilir, ayak kalıbı çıkarılırdı.