Rahmetli Cemil Meriç taşı gediğine koyma ustasıydı. “Öldürülmesi gereken ölüler var” sözü, yalın gibi bir hakikati yalanın camekânına atan beş yıldızlı cümlelerindendir. Öldürülmesi gereken ölüler olduğu gibi hayata döndürülmesi gereken ölüler de olduğunu unutmadan okumak gerekir bu som cümleyi.
Lakin şu var: Uzama yeni bir şahsiyet ekleyebilmek için eskiden yerlerini işgal etmiş sahte kahramanların cirminin küçültülmesi de gerekir. Prokrustes’in meşhur yatağı gibi tıpkı. Boyu uzun gelenlerin bacakları kırılmalı, kısa gelenlerin de çekilerek uzatılmalıdır. Hakikat ancak bu suretle tecelli edecektir.
Bunun için bir miktar şiddet gerekecek elbette. Şiddetle oluşturulan resmi tarih yine şiddetle hakikatin yatağına dönmeye icbar edilecektir. Yalanlarla bezeli yakın tarihin dengesi ancak böyle sağlanacaktır. Öldürülmesi gereken ölüler öldürülecek, diriltilmesi gereken ölüler onlardan boşalan yerlere oturtulacaktır.
Devamı Derin Tarih’in Şubat sayısında!