Osmanlı’nın son günlerinden cumhuriyetin ilk günlerine bir ömrü kitapların arasında geçiren İsmail Saib Sencer nadir bulunan tıynette bir ilim adamıydı. Memuriyeti kütüphanecilik olsa da o bunu aşmış, bir ilim hazinesi olmuştu. Müthiş hafızası, kitaplara dair malumatı ve keskin zekâsıyla devrinde her seviyeden ilim talibinin sorularını cevaplamış, bugün bile isimleri saygıyla anılan her biri alanında çığır açmış devasa isimlere rehberlik yapmıştı. Tüm bu meziyetlerine rağmen tevazu içinde bir hayat geçirmiş, vefatından geriye sadece kitapları ve çok sevdiği kedileri kalmıştı.