İslam coğrafyasının son yüzyılına baktığımızda bütün acıların, kan ve gözyaşının, parçalanmışlığın ve sefaletin baş müsebbibinin İngiltere olduğunu görüyoruz. Diğer Batılı emperyalist ülkeler genellikle onun işbirlikçileridir. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için biraz yakın tarihe, Osmanlı İmparatorluğu’nun tasfiye sürecine bakalım.
- Osmanlı Devleti’nin yüzyıllardır hâkim olduğu coğrafyada yeni ve güçsüz devletler kurularak bunların mandater yönetimlerle idare edilmesi fikri ve planları İngiliz aklının eseridir.
- Bu planların gerçekleşmesi için işbirlikçiler bulup bunları organize etmek İngiltere’nin öncülüğünde hayata geçirilmiştir.
- “Sevr” denilen ahlaksız gasp projesi İngilizlerin eseridir.
- Bu ahlaksız ve eşkıyavâri projelerin uluslararası siyaset ve hukuk alanında meşru bir zemine oturtulması için insanlık tarihinin en acımasız emperyal sömürü çarkı olan Milletler Cemiyeti (Cemiyet-i Akvam)’nin kurulması da İngiliz aklının marifetidir.
- 1. ve 2. Dünya savaşlarıyla İslam dünyası parçalandı. Hilafet kurumunun siyasî ve dinî politikalarının katkısıyla asırlarca birlik ve bütünlüğü sağlanan İslam halkları arasındaki ilişkilerin zayıflatılması, hatta birbirlerine düşman edilmeleri ve sömürge haline getirilmelerinde de en büyük rolü İngiltere oynamıştır.
- Filistin’de bir İsrail Devleti kurularak Ortadoğu İslam coğrafyasının kalbine hançer saplanması da yine onun marifetidir.