Bizde Tanzimat’tan sonra girdiğimiz yeni kültür çevresiyle ilgili ilk değerlendirmeler 1865-70 dolaylarında Kırımlı Aziz Bey ve onun kuşağındaki pozitif bilim kökenli aydınlarla başlar. Bunlar Tıbbiye’de Türkçeleşme akımı çerçevesinde ilk olarak kültür üretme konusu üzerinde durmuşlar ve tartışmışlardır. Daha sonra belirli bir yönelimle ve birikimlerle orantılı olarak 1900’lere doğru çeşitli alanlarda ilk katkılar gelişir. Buna örnek olarak kimya dalında Ali Rıza, fizikte Esat Feyzi’nin çalışmaları ve özellikle dönemin en önemli bilimsel uygulama alanı olan bakteriyoloji sahasındaki çeşitli katkılar gösterilebilir.