Sözlüklerimizde iki “çay” var. Biri “dereden büyük ırmaktan küçük ekseriya bir ırmak veya nehre katılan akarsu.” Topuğa çıkmayan çaylar deniz ile savaş eder! (Yunus Emre) Azerbaycan Türkleri ve Türkmenler bizim gibi “çay” diyor, Uygurlar “say”; diğer Türk lehçelerinde değişik adlandırmalar var. “Çay”ın “çağ”dan geldiğini Andreas Tietze, Tarihî ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lügati’nde belirtiyor. “Çay”ın farsça “cûy”dan geldiğiiddiası da var. Tuncer Gülensoy Divanü Lügat’it Türk’teki “say”ın “çay”a dönüştüğü görüşünde. Uygur lehçesinde hâlâ “say” denilmesi bu tezi destekliyor.
Çaya indim çağlarım/Gece gündüz ağlarım
Büyük oranda şehirleşmiş Türkiye’de, günlük hayatımızda bu çay eskisi kadar yer tutmuyor fakat onunla eşsesli bir kelime var ki o sudan sonra hayatımızda en fazla yer işgal eden sıvı. Onun etrafında oluşan kültürün ucu bucağı yok. “Günlük hayatta en çok kullanılan kelimelerden biri ‘çay’dır” desek, hata etmiş olmayız. Öteki “çay”dan geçtik fakat bu “çay”dan geçemiyoruz!