23 Temmuz 1908’de ilân edilen II. Meşrutiyet, Osmanlı topraklarında faaliyet yürüten Amerikalı misyonerler tarafından coşkuyla karşılanmıştı. Onlara göre, 1908 devrimi Türkler arasında yıllardır devam eden bir aydınlanma sürecinin zaferiydi. Osmanlı halkları “hürriyet, adalet, eşitlik ve kardeşlik” sloganlarıyla Sultan Abdülhamid’in zorba hükümdarlığından kurtulmuş, istibdat enkazı üzerine hürriyeti bina etmişlerdi. Kısa süre önce birbirini boğazlayan Türkler ile Rum ve Ermeniler şimdi birbirlerine sarılıyordu. İttihat ve Terakki’nin gerçekleştirdiği bu devrim ile Türkiye misyonerler için bir yeryüzü cennetiydi artık.