Ekrem König ya da asıl adıyla Ekrem Hamdi Bakan, Cumhuriyet’in ilk yıllarında karıştığı uçak siparişi dolandırıcılığıyla, uzunca bir süre Türkiye kamuoyunu meşgul etmiş bir isim. Resmî tarihçilerce görmezden gelinse de Ekrem König, yol açtığı skandalla hükümetin düşmesine sebep olmuştur. Konuya neşter vuran birkaç tarihçiden biri Cemil Koçak’tır.1 Koçak’ın anlatısı daha sonra Ayşe Başcı’nın König: Dünyayı Dolandıran Türk’ün Romanı (2019) başlıklı kitabının da ilham kaynağıdır.
1938’in ilkbaharı. Ankara’da Hâriciye Vekâleti’nin telefonu çalar. Arayan, Türkiye’deki ABD elçisidir. Elçi, Türkiye’nin Canadian Car & Foundry isimli Kanadalı bir şirkete verdiği 44 (bazı kaynaklara göre 40) adet Grumman savaş uçağı siparişiyle ilgili sorular sorar. Vekâlet yetkilileri şaşkındır ve böyle bir siparişin hiç verilmediğini söylerler. Bu defa şaşkınlık sırası Amerikalılardadır. Olayın mahiyeti, 11 Haziran’da Hâriciye Vekâleti’nin Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Ahmet Münir Ertegün’ü aramasıyla anlaşılır. Ertegün Amerikalıların kendisine Türkiye’nin Kanadalı bir şirkete verdiği uçak siparişiyle ilgili sorular sorduğunu anlatır. Bunun üzerine Hâriciye Vekâleti hadisenin ciddiyetini kavrar.
Sipariş edilen uçaklarda kendi şirketlerinin ürettiği motorlar kullanıldığı için meseleye müdahil olan Amerikalı yetkililer, olayın aydınlatılması için bir taraftan Türkiye ile temasa geçerken, diğer taraftan Kanadalılarla da iletişim halindedir. Ve bu satışa onay veren Kanadalı hükümet yetkilileri, ABD makamlarına kritik bir bilgi verir: Uçak siparişinin teyidi için Türk Hâriciye Vekâleti’ne telgraf gönderilmiş, gelen cevapta siparişe onay verilmiştir. ABD de bu bilgileri Türkiye ile paylaşır. Meselenin iç yüzü, karşılıklı incelemeler sonucu kısa zamanda anlaşılır: Birileri, Hâriciye Vekâleti ve Millî Müdafaa Vekâleti’nin mühürlerini ve Hâriciye Vekâleti’nden Agâh Aksel ile Millî Müdafaa Vekili Kâzım Özalp’in imzalarını taklit ederek Türkiye Cumhuriyeti adına Kanadalı bir şirkete 44 adet savaş uçağı siparişi vermiştir. Bu da yetmezmiş gibi büyük bir kısmı teslim edilen uçakların, o günlerde yaşanan İspanya İç Savaşı’nda, cumhuriyetçiler tarafından kullanıldığı tespit edilir.