Türkiye Kafkas ve Doğu cephelerinde mücadele ederken Rusya’daki Bolşevik iktidarı 1. Dünya Savaşı’ndan çekilme yolları aramaya başlamış ve 3 Mart 1918’de Brest-Litovsk Antlaşması ile savaşı noktalamıştı. Antlaşma çerçevesinde 93 Harbi’nde (1877/78) ele geçirdiği Kars, Ardahan ve Batum’u Osmanlı’ya geri verdi. Öte yandan İttifak devletlerinden Bulgaristan 29 Eylül’de, Almanya ise 4 Ekim’de barış istediler. Bu durumda Osmanlı Devleti’nin harbi sürdürme imkânı kalmamıştı. İtilaf devletleriyle 30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşması’nı imzalamak mecburiyetinde kalındı. Ateşkesin acı faturası 13 Kasım 1918’de müttefik askerlerinin İstanbul’a girmesiyle ödenmeye başlanacaktı: 15 Mayıs 1919’da Yunan orduları İzmir’i işgal edecek, 16 Mart 1920’de Meclis-i Mebusan kapatılacak, 10 Ağustos 1920’de de Osmanlı’nın yok edilme planını içeren Sevr imzalanacaktı.
Savaş sırasında Osmanlı basını Rusya’da gerçekleşen devrimleri -hayli gecikmeli olsa da- izlemeye gayret ediyordu. 23 Kasım 1917’de Bolşevikler Pravda ve İzvestiya gazetelerinde Çarlık Rusya’sının İtilaf devletleriyle yaptığı gizli antlaşmaları deşifre etti. Bu haber Sabah ve Vakit gazetelerinde yer aldı. Bu gizli anlaşmalar savaş sonrası paylaşımı gözler önüne sermesi bakımından mühimdi.
Haber Türkiye’de Bolşeviklere ilgiyi artırmıştı. İlk olarak Vakit gazetesinin 2 Ocak 1918’de yayınladığı Müslümanlara yönelik Bolşevik beyannamesi, 14 Ocak’ta Tanin, 15 Ocak’ta ise Âti gazetesinde, Ayaz İshaki tarafından Moskova’da yayınlanan 9 Ocak tarihli İl gazetesinden naklen yer aldı.