Abdülhamid’in kitapları
Darbe, devrim ve ayaklanmaların bir ülkeye neye mal olduğuna, 15 Temmuz darbe girişimiyle bir kez daha şahit olduk. Darbeler ülkeler için, kalp krizi veya beyin kanamasına benzer ağır travmalardan olup, toplumların geleceklerinin yanı sıra geçmişlerini de yiyip bitirir. Siyasî, askerî, içtimai, iktisadî ve malî alanda umulmadık ve –ilk anda pek fark edilemese de– vahameti zaman geçtikçe ortaya çıkan ağır hasarlar verir. Bu alanlardan bir tanesi de, bir cemiyetin temel esaslarından olan ve yapılmak istenilenlerin alt yapısını teşkil eden kültür sahasıdır. Sistemin zayıf düştüğü ve başıboş kaldığı böylesi zamanlarda, pusuda bekleyen birtakım yağmacılar, çapulcular ve çıkar grupları her tarafa hırsla saldırmaya başlarlar. 28 Şubat sürecinde olduğu gibi, bu yağmalardan kütüphane ve müze gibi ülkenin hazineleri olan müesseseler de payını alır. Buralardaki hazinelerin bir kısmı özel ellere geçer, bir kısmı hepten yok olur. Bir kısmı da yurtdışına kaçırılarak haraç mezat satılır.