Eski adı Philippopolis olan Filibe, Bulgaristan’ın Sofya’dan sonra ikinci büyük şehri. Osmanlı hâkimiyeti döneminde Balkanlardaki önemli şehirlerimiz arasında olup; cami, medrese gibi yapılarıyla ve burada yetişen ilim adamlarıyla önde gelen İslâm merkezlerindendi.
Bu güzel şehir yukarı Trakya Ovası’nda, Meriç Nehri’nin iki yakasında kurulmuştur. Eski şehir merkezi, geniş bir alanın ortasında, kayalıklardan oluşan beş tepenin üzerinde yer almaktadır. 20. yüzyılın ilk yarısına kadar camileri, kiliseleri ve sinagogları, farklı dinî ve etnik grupları içine alan nüfus yapısıyla kozmopolit bir görünüş arz etmekte olup, Bulgaristan’da bir çeşit Akdeniz-Levanten üslûbunu yansıtan özelliğe sahipti.
Osmanlı fethine kadar Bizanslılar, Bulgarlar ve Haçlılar arasında 11 defa el değiştiren ve küçük bir sınır kalesi haline gelen şehri Lala Şâhin Paşa kumandasındaki Osmanlı kuvvetleri Edirne’nin fethinden hemen sonra, 1361’de fethetmiştir. 15. yüzyılın ilk yarısında yeniden imar edilerek Osmanlı-Türk şehri hüviyeti kazandırılan Filibe, Anadolu’dan getirilen Türk ailelerinin yerleştirilmesi suretiyle Rumeli Beylerbeyliğinin merkezi haline getirildi. Osmanlı öncesine ait birkaç eser hariç Filibe’nin en önemli mimari eserleri bu dönemde, şehrin yeniden imarı sırasında vücuda getirilmiştir.
Filibe’yi daha önce Batılı seyyahlardan ziyaret edenler olmasına rağmen şehirle ilgili verdikleri bilgiler kısıtlı kalmıştır. Şehir hakkında ayrıntılı bilgiye, Evliya Çelebi’nin Seyahatnâme’sinden ulaşabilmekteyiz (Seyahatnâme, III, 381-386). Evliya Çelebi Filibe’yi ilk olarak 1652’de ziyaret etmiş, sonraları buraya birkaç defa daha uğramıştır. Seyahatnâme’ye göre Filibe’de 53 cami, birkaç medrese, 70 mektep, sekiz hamam, 11 tekke, yedi dârülkurrâ ve 880 dükkân vardı. Bunların bazıları hakkında ayrıntılı bilgi veren Evliya Çelebi, Filibe nüfusu arasında temayüz etmiş birçok âlim, şeyh, imam, fakih ve şair olduğunu, tarikatlardan Halvetiyye, Celvetiyye, Kâdiriyye ve Gülşeniyye mensuplarına ait 11 adet ‘gönlü yaralı dervişler tekkesi’ bulunduğunu yazmaktadır.
Ekrem Hakkı Ayverdi, Avrupa’da Osmanlı Mimarî Eserleri adlı eserinde Filibe’deki bazı tekke ve zaviyelerin isimlerine yer verir. Reşat Öngören ise bir makalesinde Filibe’de; şehir merkezinde 14, merkeze bağlı bir köyde ise bir tane olmak üzere toplam 15 tekkenin olduğunu belirtir.
Devamı Derin Tarih Mayıs Sayısında…