Avrupa’da Papalık tarafından oluşturulan büyük kampanya neticesinde başlayan Haçlı Seferleri neticesinde kutsal topraklar ve Kudüs 1095’te Haçlıların eline geçti. Haçlılar kutsal topraklara yerleşince hemen Hıristiyanlığın izlerini sürmeye başladılar. Avrupa Hıristiyanlığının nüfuzlu asilzâdeleri ve dinî otoriteleri, kutsal topraklardan gelecek zenginlik ve hikmet kaynağını kendilerine bir meşruiyet kaynağı olarak arzuluyorlardı. Bu gücü Tapınak Şövalyeleri üzerinden devşireceklerdi.
Tapınak Şövalyelerinin serencamında Avrupa aydınlanması ile Avrupa’nın mimarî, fikrî ve mezhebî yapılanmasındaki rolü girift ve iç içe bir yapı oluşturur. Tapınakçıların Papalık’tan ve asilzâdelerden aldıkları görevle başlayan çalışmaları, yörenin kadim toplulukları ile irtibatları ve kültürel alışverişleri, kutsal topraklardan kovulmalarından sonra etkisini Avrupa kıtasında sürdürmüştür.