“Roman Diliyle Siyaset”
Ziya Gökalp 100 yıl önce “Roman, en hakiki sosyolojidir!” dediği hâlde Türkiye’de romanların bir toplumbilimci, özellikle de bir iktisatçı tarafından sizin kadar önemsendiğini pek görmedik. 24 Haziran’da seçim yaşadık; bu gürültülü ortamda “Romanperver İktisatçımız” hangi romanların peşinde acaba?
Seçim sonuçları millete ve insanlığa hayırlı olsun. Sayın Cumhurbaşkanımız balkon konuşmasının sonunda, milletin verdiği mesajı “dünyanın tüm siyaset bilimcileri bir araya gelip yıllarca çalışsa yine de zor çözebileceğini” söyledi. İşte bilim adamlarının çözmede zorlandığı bu kördüğümlerin “romanbilimcilerin” harcı olduğunu söylemek istiyorum ben de. Gökalp’in iddiasını genişletiyor ve “Roman, aynı zamanda en hakiki tarihtir!” diyorum. Siyasî seçimlerden daha mühimi, fikrî seçimlerimizdir. Siz Derin Tarih araştırmalarınızı sürdürün, ben de Derin Roman okumalarımla sizi ikmal edeyim. Benden daha sağlam bir yolda yürümekte olduğunuzu da düşünmeyin sakın! İki taraf da kurgu ustalarının izini sürüyor aslında. Tarihçiler de tıpkı romancılar gibi önce kurguluyor, sonra yazıyorlar!