Rahmetli Dr. Ali Kemal Belviranlı’nın hayatını ve eserlerini tez konusu yapmayı niçin seçtiniz? Kendisini hiç tanımayan okurlarımız için Ali Kemal Bey’i nasıl anlatırsınız?
Dr. Ali Kemal Belviranlı’yı hem kültür adamı hem de musikişinas olarak gıyaben zaten tanıyordum. Hocalarıma danışınca onlar da konuyu uygun buldular. Çalışmalarım esnasında, kendisinin hayatı boyunca dine, topluma, kültüre ve sanata ne kadar büyük hizmetler yaptığını görünce, ne kadar isabetli bir tercihte bulunduğumu anladım.
Ali Kemal Bey sadece bir tıp doktoru değil, aynı zamanda 79 yıllık ömrüne birçok güzelliği sığdırmayı başarmış bir insan. Kalıcı eserler bırakarak bugün de yaşamaya devam eden velûd bir yazar, gönül ehli bir musikişinas, dikkatli bir araştırmacı ve tanıyan herkesin çok sevdiği bir dava adamı. Babasının ve dedelerinin ilmî ve kültürel derinliğini göz önüne alırsak, “Belviranlı” soyadını hak ettiği yerlere taşıyan bir insan Dr. Ali Kemal Bey.
Kendisinden önceki ve sonraki nesilleri birbirine bağlayan bir köprü aynı zamanda. Osmanlı’nın son devirlerini idrak eden çok önemli isimlere yetişmiş, onlarla ahbaplık ve yârenlik etmiş. Onların ufkunun ve gayretinin sonraki dönemlere aktarılmasına vesile olmuş. Bilhassa Osmanlı kültürünün ve Osmanlıcanın günümüz Türkiye’sinde yaşatılması ve yaygınlaştırılması hususunda, merhumun çok büyük hizmetleri olmuştur. Ben de mütevazı tez çalışmamda, onun bu hizmetlerini bir nebze de olsa tanıtmaya ve anlatmaya çalıştım.
Kendisinin babası ve dedesi, Konya’nın ilmî muhitlerinde tanınan insanlar. Onlardan ve Ali Kemal Bey’in yetişme çağlarında aldığı eğitimden bahseder misiniz?
Ali Kemal Bey’in ailesi, Konya’nın Bozkır ilçesine bağlı Belören (Belviran) köyünden. Dedesi müderris İsmail Efendi (1840-1903) âlim ve fâzıl bir zat olarak tanınıyor. Hadim Medresesi’nde hocalık yapan İsmail Efendi, Konya’daki Kapı Camii’nde ders okutmuş ve yüzlerce talebe yetiştirmiş. Ali Kemal Belviranlı’nın babası İsmail Hakkı Efendi, 1898’de Konya’da dünyaya gelmiş. Ömrünü Tahta Tepen Camii’nde imamlık ve Kur’an hizmetiyle geçiren İsmail Hakkı Bey, rızkını da kaşıkçılık yaparak kazanmış. Konya’da o dönem ferâiz (miras taksimi) ilmini en iyi bilen kişiymiş kendisi. Bütün Konya halkı, ferâize dair meselelerde kendisine danışırmış.
Menemen hadisesinde (1930) tutuklananlardan biri de İsmail Hakkı Efendi olmuş. İntisap ettiği ve halifesi bulunduğu Es’ad Erbilî’nin ardından Mahmud Sami Ramazanoğlu’na bağlanan İsmail Hakkı Efendi, 1982’deki vefatına kadar Konya’daki hizmetlerini sürdürmüş. Bu süre zarfında Sami Efendi’nin yanı sıra Fahri Efendi, Hacı Veyiszade Mustafa Efendi, Lâdikli Ahmed Ağa gibi zatlarla da yakın irtibatını devam ettiren İsmail Hakkı Bey, en büyük oğlu Ali Kemal’i en güzel biçimde yetiştirmiş. Annesi Fatma Hanım (ö. 1960), Ali Kemal Bey ve kardeşlerini sabah namazına kaldırır, derslerine hazırlar, şefkatle ve ciddiyetle üzerlerinde dururmuş.
İlk eğitimini babasından alan Ali Kemal Belviranlı, hıfzını tamamladıktan sonra makam, tertil ve tecvid için Kadir Şeyhzâde Ali Efendi’ye (Ali Sami Yücesoy) devam etmiş. Arapça ve Farsça özel dersler almış, Konya Lisesi’ndeki resmî eğitiminin yanında, İslâmî ilimlere dair tedris sürecini de ihmal etmemiş. 1944’de liseyi birincilikle bitiren Belviranlı, İstanbul Tıp Fakültesi’ni yine birincilikle kazanmasına rağmen babası İsmail Hakkı Efendi onu üniversiteye göndermek istememiş. Dönemin şartları gereği, oğlunun İslâmî çizgiden uzaklaşmasından korkan İsmail Hakkı Efendi’yi nihayet Konya ulemâsı ikna etmiş.
Devamı Derin Tarih Eylül Sayısında…