1974’de Türkiye’yi Kıbrıs Barış Harekâtı’nı yapmaya zorlayan sebepler nelerdi?
15 Temmuz 1974’de Yunanistan’daki askerî cuntanın desteklediği Kıbrıs’taki milliyetçi Rumlar III. Makarios’u devirerek iktidarı ele geçirdi. 20 Temmuz 1974’de TSK’nın Kıbrıs’a harekât düzenlemesinin en büyük sebebi budur. Çünkü darbecilerin maksadı adayı Yunanistan ile birleştirmekti. 1960 tarihli anlaşmanın ihlali anlamına Gelen bu adım, Kıbrıs’taki Türklerin can güvenliğini de ortadan kaldırıyordu. Türkiye’nin uluslararası anlaşmalardan doğan hakları vardı ve bunlar kullanıldı. Türkiye adada garantör ülke konumundaydı. 1974 şunu gösterdi ki, 1960’da yapılan anlaşma işlemiyor. Müdahaleyle birlikte Kıbrıs’taki Türklerin can ve mal güvenliği korumaya alındı. Fakat aradan geçen 43 yıla rağmen müzakerelerden bir sonuç alınamadı.
O dönem açısından değerlendirirsek, Türkiye’nin Annan Planı’nı desteklemesi doğru muydu?
Dönem için söylemek gerekirse en mantıklı yol, bu anlaşmanın onaylanmasıydı. Türkiye de bu sebeple arkasında durdu, destekledi. Rum tarafı kabul etmiş olsaydı müzakereler çok hızlı bir şekilde sonuçlanacaktı. 2010’a gelindiğinde belki de Türkiye Avrupa Birliği’ne tam üyelik aşamasına gelecekti. Orada da tabii olarak Avusturya gibi Türkiye aleyhtarı ülkelerin blokajıyla karşılaşacaktık. Rum kesiminin AB’ye Kıbrıs sorunu çözülmeden alınmasını büyük bir problem olarak görüyorum. Eğer bu gerçekleşmemiş olsaydı Kıbrıs meselesi de, Türkiye’nin AB üyeliği de farklı bir şekilde ilerleyebilirdi.