Hint alt kıtası olarak bilinen; bugünkü Hindistan, Pakistan ve Bangladeş’in hepsini içine alan coğrafya insanlık tarihine özgün katkıları olan kadim medeniyet havzalarından biriydi. 1858’de İngiltere’nin sömürgesi haline gelen bölge 1947’ye kadar bütünlüğünü korudu. O yıl 14-15 Ağustos gecesi birden Hindistan ve Pakistan adında iki devlet çıktı ortaya. Hindistan’ın taksimi, ardında bugün hâlâ derinden hissedilen tarifsiz acılar bıraktı. Coğrafyayı çok yönlü olarak etkileyen bu hadisenin yıldönümünde, sürece daha yakından bakalım.
Hindistan Müslümanlarının (ki 1947 öncesine ait olan bu kullanımla Pakistan, Bangladeş sınırları içerisinde yaşayan bütün Müslümanlar kastedilir) bağımsızlık sürecindeki tavırlarını ana hatlarıyla iki kategoride değerlendirebiliriz:
1. İngilizlere karşı ülkenin bağımsızlığı için Hindularla beraber hareket edip İki Ulus Teorisi’ne karşı çıkanlar: Hakîm Ecmel Han, Muhtâr Ahmed Ensârî, Ebü’l-Kelâm Âzâd gibi isimler, Hindistan’ın bağımsızlığı için Müslümanlar ile Hinduların İngilizlere karşı aynı safta mücadele vermeleri gerektiğini savundular. 1912-14 yılları arasında Hindistan’da yayımladığı el-Hilâl isimli gazete aracılığıyla Hindistan’ın bölünmesi sürecine başından beri karşı çıkan Hindistanlı ilim ve siyaset adamı Ebü’l-Kelâm Âzâd’a göre ayrı bir Pakistan devleti kurulması, Müslümanların Hindistan’ın tamamından vazgeçmesi demekti. Başkanlığını yaptığı Hindistan Kongre Partisi’nin bir toplantısında yaptığı konuşmada da Âzâd, Hindu-Müslüman birlikteliğini şu sözlerle dile getirdi: “Bin yıllık müşterek hayatımız bizleri ortak bir millete dönüştürmüştür. Bu, asla yapay olarak sağlanamaz. Tabiat, kendi şeklini yüzyılların arkasına gizlenen usulleri ile ortaya koymuştur. Biz istesek de, istemesek de Hindistan artık tek bir millet olmuştur, birleşmiştir, bölünemezdir. Ülkeyi bölme ve parçalamaya yönelik hiçbir fantezi veya yapay taslak bu birliği yıkamayacaktır.”
2. Müslümanların maslahatı açısından bağımsız bir İslâm devleti kurulması gerektiğini söyleyip İki Ulus Teorisi’ni savunanlar: Muhammed Ali Cinnah ve Rahmet Ali bu grupta yer alır; ancak İki Ulus Teorisi denildiğinde akla gelen iki isim Seyyid Ahmed Han ve Muhammed İkbal’dir.