Sir Edmund Allenby cesur bir sefer planını Ağustos sonuna kadar tamamlamıştı. İlk iş olarak Yafa’nın kuzeyine düşen kıyı düzlüğünden düşman hattını yaracaktı. Sonra süvarileri süratle Carmel Dağı ve Hayfa yakınlarındaki dağlık bölge boyunca uzanan Şaron Ovası’na çıkacaklar, Osmanlı birliklerinin gerisindeki İbn Amer çayırına girecekler, böylece düşmanın demiryolu ulaşım hatları ile asli geri çekilme yolunu keseceklerdi.
Filistin’de ve demiryolu hattı boyunda konuşlandırılmış 40-50 bin kişilik Osmanlı gücü kıyıdan Amman’a uzanan 120 km’lik bir cephe oluşturuyordu. 7. ve 8. orduların ikisi de Ürdün’ün kuzeyindeydi. Karargâhı Tulkarem’de olan 8. Ordu kıyının yakınında, 7. Ordu ise daha iç kısımdaki Nablus’taydı. Kumanda merkezi Amman’daki 4. Ordu, Ürdün Vadisi ve doğudaki Moab Tepelerinde konuşlanmıştı. Osmanlı birliklerinin genel olarak donanımları zayıf, iaşeleri yetersiz, moralleri bozuk vaziyetteydi. Enver Paşa bu birlikleri kuvvetlendirip takviye etmek yerine büyük kısmını Rusya’nın çökmesiyle serbest kalan Bakü, Kars ve Tiflis’i almak ve Ermenilerle çarpışmak üzere Kafkasya ve kuzey İran’a sevk etti.
Allenby maharetle hazırlanmış şaşırtma harekâtları vasıtasıyla gerçek planlarını gizleyebildi. 75 bin kişilik ordusunun büyük kısmını -Osmanlıların haberi olmadan- sağ kanattan sol kanada aktardı. 35 bin piyade, 9 bin süvari ve yaklaşık 900 topu kıyı yakınındaki 25 kilometrelik cephe üzerinde gizlice topladı. Bunların karşısına çıkan Osmanlı kuvvetleri yalnızca 8 bin piyade ve 120 toptan müteşekkildi. Hattın diğer ucundaki düşman kuvveti Osmanlılara minik bir avantaj sağlayacak kadardı.
Devamı Derin Tarih Nisan Sayısında…