İnsan tarihinin başından beri doğal olarak tıp ve sağlık konularına önem vermiş, daha sağlıklı ve uzun bir ömür sürmenin yollarını aramıştır. Tıp ilminin gelişimine temel teşkil eden bu arayışın izleri eski medeniyetlerden kalan kültür birikiminde, örneğin antik Mısır hiyerogliflerinde ya da Mezopotamya’nın çivi yazılı kil tabletlerinde (Gılgamış destanı bir tıp metni olarak okunabilir) takip edilebilir. Bütün dinlerin ve medeniyetlerin tıbba ilişkin bir perspektifi vardır. Ölüleri diriltme ve hastalıkları iyileştirme gibi motifler tarih boyunca keramet ve mucizelerin en temel unsurları arasında yer almış, tababet olgusu her dönemde bir ölçüde metafizik ile alakalı bir şey olarak idrak edilmiştir. Eski toplumların din adamlarından semavî dinlerin peygamberlerine kadar bütün önemli dinî figürler insanın manevî tarafına olduğu kadar fiziksel yanına da hitap etmiş, yaşadıkları toplumlar içerisinde bir tür “sağaltıcı” olarak görülmüşlerdir.
Devamı Derin Tarih Eylül Sayısında…