19. yüzyıl başından 20. yüzyılın ikinci yarısına kadar İstanbul ile Kahire arasında inişli çıkışlı bir seyir takip eden ilişkiler Osmanlı payitahtı ve memurlarının vali olmasından itibaren Mehmed Ali Paşa’ya karşı mesafeli duruş, yenileşme hareketleri bakımından ciddi bir rekabet, Mehmed Ali Paşa’nın bağımsızlık amacıyla başına buyruk hareket etmesiyle bir iç savaşın ortaya çıkması ve nihayet İngiltere ile Rusya’nın devreye girmesiyle uzlaşmanın sağlanması gibi başlıklar etrafında şekillenmiştir. 1846’dan sonra ise Kahire ile İstanbul arasındaki ilişkiler farklı bir boyut kazanır. 1853-56 Kırım Savaşı sırasında Osmanlı Devleti’ne yaklaşık 30 bin nefer, silah ve erzak yardımıyla üç kalyon ve kapak, dört firkateyn, üç korvet, iki vapur ve birkaç nakliye gemisinden oluşan bir filo gönderen Mısır valiliği, ilişkilerin seyrinin değiştiğini ve sadakatini göstermiştir. Gelen askerlerin yarıya yakını şehit olup geri dönemediği gibi Mısır filosuna ait gemiler de 30 Kasım 1853’te Sinop limanında Rus donanmasının saldırısına uğrayarak yanmıştır. Mısır’dan gelen askerler karantina uygulamasına tabi tutulur; bir süre Üsküdar Selimiye kışlası ve civarında konaklarlar. Sultan Abdülmecid ilk kafileyi at sırtında karşılayarak duyduğu memnuniyeti göstermiştir. Bu gelişmelerden sonra, Osmanlı hanedanı ve Kavalalı ailesinin mensupları arasında sıcak ilişkiler kurulur. İstanbul’da Osmanlı’dan kalan anıtsal nitelikteki yapılardan bir kısmı Kavalalı Mehmed Ali Paşa ailesinin izlerini taşır.
Devamı Derin Tarih Ocak Sayısında…