Özel Sayı 27: Fatih Sultan Mehmed - Sayı 27

Bir Cihan Hükümdarı Fatih Sultan Mehmed

BİR CİHAN İMPARATORUNUN DÜNYASI

Fatih Sultan Mehmed’i anlatmak… Bu, oldukça zor bir iş doğrusu. Zira, anlatmak için evvela derinlemesine anlamak gerekiyor. Bir cihan imparatorunun dünyasına nüfuz etmek, sadece zihin haritasını değil duygu atmosferini de tasvire çabalamak… Tüm bunları yaparken, tarihte derin izler bırakacak bir imparatorluğun yükseliş devrinde, dış dünyanın tesirlerini de hesaba katarak, Fatih’in bu süreçteki rolünü en doğru biçimde aktarmak… Evet, neresinden bakarsanız bakın zor bir işti bu. Ama cesaret ettik, birbirinden kıymetli hocalarımızın, uzman ve araştırmacıların katkısıyla ortaya dört başı mamur bir Fatih Sultan Mehmed Özel Sayısı çıkmış oldu. Katkıda bulunan bütün isimlere müteşekkiriz. Öykümüz, 30 Mart 1432 günü Edirne Sarayı’nda başlıyor. Sultan II. Murad’ın dördüncü oğlu olarak dünyaya gözlerini açan Şehzade Mehmed’in hayat yürüyüşünü takip ederken, bir yan dan da Müslüman Türklerin Balkanlara adım adım İslâm’ın mührünü vuru şunu seyrediyoruz. Varna’dan Kosova’ya, Rodos’tan Mora’ya, Osmanlı akıncıları coğrafyanın dört bucağını gözlerine kestirmişti. Mehmed, bu toprakların bazılarına babasıyla ayak basacak, bazılarını kendisi bizzat alacak, bazılarını da bir “kızılelma” şeklinde torunlarına miras bırakacaktı. Sultan II. Mehmed, Konstantinopolis’i İstanbul yapan hükümdar olarak tarihe geçse de, onun bir eli Bosna’da, diğer eli Trabzon’dadır; bir gözü Anadolu’da, diğer gözü Akdeniz’in uzak kıyılarındadır. Ufku öylesine geniş, coğrafyaya dair emelleri öylesi ne engindir ki, koskoca bir devleti adeta tek başına sürüklemekte, orduyu yaz-kış seferlere sevk ederek imparatorluğu ilmek ilmek örmektedir. Bugünden bakınca, binlerce kilometrekarelik bir alanda sürekli hareket halinde olan bir padişahın, kısacık hayatına bunca muvaffakiyeti nasıl sığdırdığını, tüm bu uzak mesafelere nasıl yetiştiğini ve arkasında nasıl böylesine güçlü bir devlet bırakabildiğini anlamak gerçekten güçtür. İslâm ve Osmanlı tarihinin en bilinen hükümdarlarından biri olarak, Fatih’in Müslüman coğrafyadaki şöhreti bugün hâlâ taptaze. Ama herhalde onun en çok ve en sık hatırlandığı yer, 1463’te fethettiği Bosna’dır. Bugün Saraybosna’ya gittiğinizde, Gazi Hüsrev Bey Külliyesi’nin tam karşısında, Milyaçka nehrinin diğer yakasını süsleyen Hünkâr Camii’ne uğrarsanız, avludan itibaren sizi saran sükûnet ve sekînette Fatih’in ölümsüz ruhunu iliklerinize kadar hissedeceksiniz. Sultanımıza sonsuz rahmet dilerken, sizleri onun hayatına ve bıraktığı ize adadığımız özel sayımızla baş başa bırakıyoruz.

NELER VAR?

Fetih hakkındaki merak uyandıran 12 sorunun cevabını Prof. Dr. Feridun M. Emecen’den aldık.

İstanbul’un fethini müjdeleyen ve onu fetheden komutanı öven meşhur hadis-i şerifin Osmanlı kaynaklarındaki izlerini Prof. Dr. İdris Bostan ile sürdük.

Fethin stratejik pusulası Akşemseddin’in tarihteki kritik rolüne Dr. Mehmet Yavuz ile yakından baktık.

Konstantinopolis’in İstanbul’a dönüşüm sürecine Doç. Dr. Kerim İlker Bulunur’un kaleminden şahit olduk.

Cihan padişahı olmasının yanı sıra kanun yapıcı olmasıyla da öne çıkan Fatih’in örf ve âdete dayanan kanunlarının arka planını Prof. Dr. Abdülkadir Özcan’ın kaleminden okuduk.

Fatih Sultan Mehmed’in entelektüel portresiyle bizi Ömer Kaptan tanıştırdı.

Fatih’in dehasını parlatan 8 devlet adamının Fatih’in üzerindeki tesirlerini Samet Tınas yazdı.

Şair hükümdar Fatih’in mısralarına Abdullah Çevik ışık tuttu.

Fatih Sultan Mehmed’in 30 yıllık iktidarlık döneminde tarikat şeyh ve dervişlerine karşı tutumunu Prof. Dr. Haşim Şahin’in kaleminden okuduk.

İtalyan ressam Gentile Bellini’nin fırçasından çıkan Fatih portrelerinin detaylarını Prof. Dr. Gülgün Yılmaz’dan öğrendik.

Fatih’in Topkapı Sarayı Müzesi’ndeki kaftanlarını, kılıçlarını, portrelerini ve defterlerini Canan Aytaş’ın satırlarından okuduk.

Fatih dönemindeki ilim ve eğitim hayatını, Ayasofya Medresesi ve Sahn-ı Semân Medreseleri üzerinden Prof. Dr. Mehmet İpşirli kaleme aldı.

Fatih devrinin ilmî ve irfanî zenginliğini gösteren dönemin 10 eserini Ahmet Yasin Çomoğlu inceledi.

Fatih’i ve Fethi “Tarih” Yapan tarihçilerin eserlerindeki fethin detaylarını Prof. Dr. Fahameddin Başar kaleme aldı.

Prof. Dr. Hasan Umut ile Fatih dönemiyle özdeşleşen isimlerden biri olan meşhur astronom ve matematikçi Ali Kuşçu hakkında konuştuk.

Fatih’in Batılı devletlerle olan münasebetlerini Doç. Dr. Özgür Oral’ın kaleminden okuduk.

Fatih’in Hıristiyanlığı yeniden şekillendirme sürecindeki diplomatik ustalığını Metin Taha Yılmaz’ın satırlarından okuduk.

İstanbul’un Konstanitopolis olmaktan çıkıp bir İslâm şehri haline geliş sürecini Halil İnalcık’ın “İstanbul: Bir İslâm Şehri” adlı makalesinden takip ettik.

Fatih devri İstanbul’unu Semavi Eyice’nin “Fatih Devri Mimarisi” başlıklı makalesiyle zihnimizde inşa ettik.

Sadece karanın değil denizlerin de padişahı olan Fatih’in denizcilik stratejisini Prof. Dr. İdris Bostan’ın satırlarından öğrendik.

Prof. Dr. Fahameddin Başar ile Fatih’in dünyasının derinliklerini konuştuk.

1918 yılından itibaren terkedilen Fetih yıldönümü kutlamalarının tekrar canlandırılması için yapılan Fatih’in defteri çalışmasını Prof. Dr. İsmail Kara ile inceledik.

İstanbul’un fethinin Memlûk sarayındaki yankılarına Prof. Dr. Fatih Yahya Ayaz ile yakından baktık.

Kerime Senyücel, 2012 yılında yapımcısı ve yönetmeni olduğu “Fatih: Avrupa’nın Kaderini Değiştiren Adam” belgeselinin kendisinde bıraktığı hisleri ve Fatih’in hayatından hatırında yer eden en kritik anekdotları bizimle paylaştı.

Priscilla Mary Işın’ın Fatih Dönemi Osmanlı Mutfağı kitabından Fatih’in sofrasına konuk olduk.

Fatih devri savaşlarında kullanılan eski/yeni silahlar ve usulleri Kahraman Şakul kaleme aldı.

Otlukbeli Zaferi’ne giden yolu Prof. Dr. Fahameddin Başar’dan öğrendik.

Fatih döneminin müzisyenlerini ve müzik ekollerini Doç. Dr. Recep Uslu’nun satırlarından okuduk.

Osmanlı istihbaratının Fatih dönemindeki durumunu Ahmet Yüksel ve Burhan Çavdaroğlu değerlendirdi.

Topkapı Sarayı’nın gözde yazılarından Fatih Sultan Mehmed döneminde yazılan Bâb-ı Hümayûn Kitabeleri’ninin ayrıntılarını Süleyman Berk’ten okuduk.

Kitabın zarif kalkanı olan cild sanatının Fatih dönemindeki durumunu Fatma Şeyma Boydak’tan öğrendik.

Fatih’in Ölümü üzerindeki beş buçuk asırlık sır perdesini Hilmi Kaçar araladı.

BAŞKA NELER VAR?

Balkan Harbi sırasında şehit düşen Ressam Hasan Rıza’nın İstanbul Deniz Müzesi’nde bulunan “Fatih’in Edirne’den İstanbul’a yürüyüşü” başlıklı resmini bütün okurlarımıza poster olarak armağan ediliyor.

Tarih Okuyan Şaşırmaz