Ezanları ve Hilaliyle Hasret Gideren Karabağ Bizimdir!
Yanlış bir Misak-ı Millî Türklüğü algısı zihinlerimizi içeriye doğru büktü ve Cumhuriyet döneminde iddiaların aksine ziyadesiyle yerelleştik. Yalnız İslam dünyasından uzaklaşmakla kalmadık, Türk dünyasıyla da aramıza mesafe koyduk. Türkiye başka birçok şey gibi coğrafya algısını ve şuurunu da hızla yeniliyor son yıllarda. İstanbul’un, Ankara’nın, Diyarbakır’ın bu şehirlerde kalarak değil, Saraybosna’da, Moskova’da, Musul’da, Paris’te savunulmasının önemini fark ediyor. Türkiye’nin 777 bin kilometrekare bir toprak parçasından ibaret olmadığının şuuruna varıyor. Libya, Suriye, Musul, Somali ve Karabağ görüş ufkumuzun içerisine giriyor birbiri ardınca. Türkiye ile Azerbaycan her zaman yakındı ama dost elbette zor zamanda belli olurdu. Türkiye devleti kardeş devlet Azerbaycan’ın daima yanında olduğunu bu çetin zamanda gösterirken biz de tarih penceresinden bakmayı denedik Azerbaycan ile ilişkilerimize.
“Ezanları ve Hilaliyle Hasret Gideren Karabağ Bizimdir!” dosya konusunda ilk olarak Gazeteci, Araştırmacı-Yazar Mehmet Poyraz Dağlık Karabağ meselesinin ve Ermeni katliamlarının 1 asırlık tarihine, Kafkasya’nın Kudüs’ü Karabağ’a yüzümüzü çeviriyor. Dr. Mustafa İnal Azerbaycan’ın Ermenistan’ın Karabağ’daki 30 yıllık statükosunu nasıl kırdığını anlatırken Recep Kankal Azerbaycanlı askerin cephe hatırasından hareketle “1920’de Karabağ’da Azerbaycanlı kanı niçin döküldü?” sorusuna cevap veriyor.
Ayrıca Meşhur Memmedov ve Elnur Allahverdiye gibi milletvekili ve araştırmacılardan da konuyla alakalı görüş alınıyor.
“Uyanış: Büyük Selçuklu” özel dosyasında ise dizinin yapımcısı ve genel yönetmeni Emre Konuk ile söyleşi yaptık. Yönetmen, Senarist, Yapımcı Mesut Uçakan’dan “Çok iyi kurgulanmış seyirlik bir dizi” değerlendirmesini alırken Prof. Dr. Muharrem Kesik’ten Uyanış: Büyük Selçuklu dizisinin eleştirisini 15 maddede aldık. Doç. Dr. Mustafa Alican “Uyanış’ın gerçek tarih olmadığı rezervi ile izlenmesi gerekir” yorumunu yaparken Abdullah Burgu ilmî ve kültürel mirası yaşatma adına makul bir teşebbüs olduğuna vurgu yaptı.
“Ezanları ve Hilaliyle Hasret Gideren Karabağ Bizimdir!” dosya konusu haricinde Mustafa Armağan, Adam Jones, Prof. Dr. Muharrem Kesik, Dursun Gürlek, Doç. Dr. Şefaattin Deniz, Prof. Dr. Ali İhsan Karataş, Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci, Prof. Dr. İsmail Taşpınar, Mustafa Özel, Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak ve Araştırmacı-Yazar Fatma Türk Toksoy gibi araştırmacı, yazar ve akademisyenlerden oluşan birçok kişi de birbirinden kıymetli yazılar kaleme aldı.
Ayrıca Derin Tarih, Nuri Paşa’dan Mustafa Kemal Paşa’ya kadar pek çok kişinin Azerbaycan hakkındaki tutumuna, Azerbaycan tarihinin ilk bağımsızlık tecrübesinin öncesine ve sonrasına ışık tutan bir eseri sizlere hediye ediyor. İlk baskısı 1921 yılında Arap harfleriyle yapılan, Eski Dârü’l Muallimîn (Öğretmen Okulu) ve Mekteb-i Sultanî müdürlerinden Azerbaycanlı Efendizâde Mehmed Şerif Efendi’nin Azerbaycan ve İnkılâbı adlı eseri, 99 yıl sonra ilk kez Latin harfleriyle bütün okurlara armağan ediliyor.
Derin Tarih, bütün bildiklerinizi unutturacak bilgiler ışığında devam ediyor…