Unutturulan Katliam Tripoliçe
Derin Tarih olarak bu ay acıklı ve ibretlerle dolu bir hikâye değiniyoruz: Tripoliçe Katliamı… 1821’in sonbaharında Mora Yarımadası’nda bulunan Tripoliçe’de Müslüman Türklere Yunan Rumlar tarafından reva görülen mezalimi bütün yönleriyle ele alarak, hem hafızalarımıza kalıcı çentikler atmayı hem de bugün yaşanan bazı hadiseleri daha anlaşılır kılmayı amaçlıyoruz.
“Unutturulan Katliam Tripoliçe” dosya konusunda ilk olarak Taha Kılınç Yunanistan’ın bağımsızlık mücadelesinde katlettiği ama unuttuğumuz katliamlara değinirken Prof. Dr. Zekeriya Kurşun Tripoliçe’de katledilen 40 bine yakın Müslümanın hazin hikayesini anlattı. Araştırmacı-Yazar Fatma Türk Toksoy Yunan isyanını ve katliamlarını destekleyen Avrupa’dan bahsederken Tarihçi-Yazar William St. Clair Mora’daki soykırımın ancak öldürecek Türk kalmadığında son bulduğunu yazdı.
“Afganistan” özel dosyasında ise Tarihçi-Yazar Ahmet Uçar Sultan II. Abdülhamid devrinde gelişen Afgan-Türk dostluğundan bahsederken Gazeteci, Araştırmacı-Yazar Mehmet Poyraz Afganistan’ın Sovyet işgaline giden süreci kaleme aldı. Araştırmacı-Yazar Yusuf Sami Emânullah Han ve Mustafa Kemal ilişkisine değindi.
“Unutturulan Katliam Tripoliçe” dosya konusu haricinde Araştırmacı-Yazar İbrahim Görmez, Prof. Dr. Gülgün Yılmaz, Prof. Uğur Derman, Tarihçi-Yazar H.Yıldırım Ağanoğlu, Prof. Dr. Muharrem Kesik, Samet Tınas, Prof. Dr. İsmail Kara, Dr. Sophia Rose Arjana, Deniz Çıkılı, Oktay Türkoğlu, Dr., Tarihçi-Yazar Natalia Chernichenkina, Tarihçi-Yazar Hüseyin Yürük, Araştırmacı İbrahim Bozbeşparmak, Araştırmacı-Yazar Nuri Durucu ve Canan Aytaş gibi araştırmacı, yazar ve akademisyenlerden oluşan birçok kişi de birbirinden kıymetli yazılar kaleme aldı.
Derin Tarih ek kitap olarak bu ay, 1948’de kurulan Millet Partisi’ni konu ediniyor. 1946’da kurulan Demokrat Parti’nin Cumhuriyet Halk Partisi’ne gerektiği muhalefeti gösteremedği düşüncesiyle
Mareşal Fevzi Çakmak Millet Partisi’ni kurmuş ve bir kitapçık olarak parti program ve tüzüğünü neşretmişti. Millet Partisi Program ve Tüzük kitabı dönemin Türkiye’sini ve siyaset politikasını anlamak açısında dikkate değer bir eser olarak bütün okurlara armağan ediliyor.
Tarih okuyan şaşırmaz.