Ağaçlar, tarihimizin ilk yazılı vesikası olan Orhun kitabelerinde Iğaç, Türk dilinin kaynak eseri Divan-ı Lügati’t-Türk’te Yığaç, bugüne ise ağaç olarak gelmiş, yüzyıllar süren medeniyet yolculuğumuza âdeta birer şahit olarak yazılmışlardır.
Ağaç, yerden göğe ağmaktır. Yani her zorluğa göğüs germek, toprağın itmesi ve beslemesiyle ayakta durmak, her gün göğe biraz daha yükselmektir. Ağaçlarımız, içerdiği bu mana itibariyle; geleneğimizde en kıymetli doğal varlıklarımızdan biri oldular. Kirliliği ve erozyonu önlediler. Bulundukları bölgenin su rejimini düzenlediler. Diğer tüm canlıların korunmasında çok büyük bir rol üstlendiler.
Merhum Şair Cahit Zarifoğlu’nun; “Önümüzde bir çınar yükseliyor / Her gece atlılar geliyor ona / Destan söyleşip gidiyorlar” dediği anıt ağaçlarımızın her birinin öyküsü yüzlerce, binlerce yıl önce başladı. İnsanoğlu ağaçları; şan, şeref, zenginlik ve büyüklüğün simgesi bildiler. Gün geldi masallara, mitolojilere, gün geldi efsanelere, destanlara konu ettiler. Bugün, Zonguldak’taki dünyanın bilinen en yaşlı Porsuk ağacı tam 4112 yıldır gelen geçene kollarını açıp selam verirken; Konya Taşkent’te bulunan Türkiye’nin en yaşlı, dünyanın ise ikinci en yaşlı Ağıl Ardıçı güzel kokusuyla kendisini ziyaret edenlere merhaba diyor.
Bursa Uludağ’daki İnkaya çınarımız Osmanlı’nın kuruluşuna sessizce şahitlik ederken; Kanuni Sultan Süleyman’ın gölgesinde serinlediği 800 yaşındaki ağacımız bizlere Cihan Devleti’mizden izler sunuyor.
Anıt ağaçlarımız dallarında yüzyılların haşmetini taşıdıkları gibi, bir o kadar da hassaslar. Her canlı gibi yaşama süreleri var. Hem doğal yaşam süreleri hem de çevresel faktörler nedeniyle canlılıklarını yitirebiliyorlar. Medeniyetimizden gelen doğa sevgisi ve çevre bilincinin artmasına önemli bir katkı sağlayan anıt ağaçlarımızın âdeta üzerine titriyoruz. Gelecek daha nice yüzyılları görmeleri, bizden istikbale selam götürmeleri için, onları büyük bir hassasiyetle koruyoruz.
Bakanlık olarak; anıt ağaçlarımızın korunmasına yönelik bakım ve rehabilitasyon çalışmalarımızı şefkat ve titizlikle sürdürüyoruz. Bu kapsamda; yeri geliyor ağaçların kovuk ağızlarını özel koruyucu macunlarla kapatıyoruz; yeri geliyor kök çevresinde bulunan asfalt, taş, kaldırım, moloz gibi sert zeminleri ağaçlarımızın çevrelerinden uzaklaştırıyoruz. Ağaçlarımızı, yeni toprak ve gübre getirip takviye ediyor, devrilme ve kırılma riskine karşı destekleme çalışmaları yapıyoruz. Yürüttüğümüz yüzlerce projeyle; son 10 yılda tescil ettiğimiz anıt ağaç sayısı 1000’i geçti. Toplam anıt ağaç sayımız ise 9 bin 369’u buldu.