1776’da kurulan Amerika Birleşik Devletleri’ndeki inanç sistemleri, başta İngiltere olmak üzere Avrupa’daki dinî hareketlerden beslenmiştir. Bu sebepledir ki hem Avrupa’da Hıristiyanlığın farklı mezhepleri arasında yaşanan gerilimler, hem de din-devlet ilişkileriyle ilgili çatışmalar Amerika’ya da taşınmıştır. Nihayetinde göçmenler tarafından kurulan bu yeni ülke farklı inançlar ile devlet arasında kendince bir uzlaşma sağlamayı başarmıştır.
1648’de Avrupa’da Westfalya Antlaşması imzalandığında, Otuz Yıl Savaşları resmen sona ermişti. Din savaşları olarak isimlendirilse de asıl sebebin siyasî olduğu gayet iyi biliniyordu. 1440’tan beri Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu’nu temsil eden Katolik Habsburg Hanedanlığı’nın, bir Protestan olan İsveç Kralı Gustave-Adolphe’un karşısında mağlup olduğu resmen ilân edildi. Ancak Protestan Kral’ın bu savaşlarda en yakın destekçisinin Fransız Katolik Kardinal Richelieu olduğu herkes tarafından bilinmekteydi.