Fakir bir İskoç ailesinin çocuğu olan Malcolm MacColl (1831- 1907), kilise bursu ile Trinity Koleji’nde okumuş, 1857’de papaz olarak İskoç Anglikan Kilisesi’nde göreve başlamıştı. Mayıs 1858’de yazdığı bir mektup bütün hayatını değiştirecek, Gladstone ile tanışıp himayesine girmesine sebep olacaktı. Gladstone’un yardımları ile önce Londra, ardından da 1864- 67 yılları arasında St. Petersburg ve Napoli’de İngiliz Büyükelçiliği papazı olarak görev yaptı. 1870’lerden itibaren değişik gazete ve dergilerde Osmanlılar ve İslâmiyet aleyhinde, Türkiye’deki Hıristiyan azınlıkların haklarını savunan yazıları ile dikkati çekmiş; ardından da bu doğrultuda kitaplar yazmaya başlamıştı. Bir sonraki adımda Sultan II. Abdülhamid’in en fanatik muhaliflerinden biri olacaktı.
Özellikle Şark Meselesi ve Balkanlar’daki Türk hâkimiyetinin sona ermesiyle yakından ilgilenen, Roma Katolik Kilisesi’ne muhalefet eden Hırvat Piskopos Strossmayer ve Alman von Dollinger gibi papazlarla İngiltere’de liberallerin lideri Gladstone arasında aracılık yapmıştı. İngiliz gazete ve dergilerine Türkiye’ye ve Türkiye’nin İngiltere’deki dostlarına yönelik acımasız saldırılarla dolu birçok mektup, makale ve kitap yazdı.
Yazılarını, İngiliz konsoloslarının gönderdiği ve “Mavi Kitap” olarak bilinen raporlardan işine gelen kısımlarını çarpıtmak suretiyle kaleme alıyordu. Bazen komik denilebilecek uydurma belgeler de üretiyordu. Ağustos 1876’da bir papaz arkadaşı ile Osmanlıların Hıristiyanları katlettiği iddiasını ispat için Sırbistan’a giden MacColl, Osmanlı-Sırbistan sınırındaki Sava Nehri’nde bir tekne gezintisi sırasında “kazığa geçirilmiş bir insan cesedi gördüklerini” iddia etmişti. Gördükleri şeyin “yalnızca bir torba fasulye” olduğunu yazan Sırbistan’daki İngiliz konsolosunun raporlarına rağmen ülkelerine dönüşte bu uydurma bilgi üzerine bir katliam kampanyası başlattılar. Bunu vaazlarında (Gladstone’un ezeli rakibi Benjamin Disraeli gibi) Türk yönetimine aktif olarak karşı çıkmayanların da onların günahlarına ortak oldukları propagandası için bir malzeme olarak kullanmıştı.
1876 yılı ve sonrasında özellikle -sözde- Bulgar mezalimini gündeme getirmiş; Osmanlıları kınamaya çağırdığı Gladstone’un 1876-77’de yaptığı konuşmaların baş tahrikçisi ve malzemecisi olmuştu. MacColl bu yıllarda konuyla ilgili -ilki beş baskı yapan- iki de eser yayınladı. 1877’de yazdığı The Eastern Question: Its Facts and Fallacies (Şark Meselesi: Gerçekleri ve Yanılgıları) adlı kitabını, 1878’de yayımlanan Three Years of the Eastern Question (Şark Meselesinin Üç Yılı) izledi. Gladstone’un iktidardan düşmesinden sonra Kuzey Yorkshire Kontluğuna bağlı ikinci sınıf bir bölgede yer alan Ripon şehrinde büyük bir malikânede yaşamaya başlamış, Avrupa’nın çeşitli ülkelerine seyahat ederek evinde sık sık dostları ile toplantılar yapmıştı.