ABD ile ilişkiler klâsik Osmanlı tarihi kitaplarında fazlaca zikredilmez. İngiltere, Rusya, Fransa, Avusturya ve Prusya ile yaşanan askerî, siyasî ve ticarî ilişkilerin hacmiyle mukayese edildiğinde Osmanlı’nın ABD ile ilişkileri birçok tarihçi tarafından kayda değer bulunmamış olabilir. Hâlbuki ABD’nin bağımsızlığını kazanmasından önce başlayan Türk-Amerikan ilişkilerinin hacmi mütemadiyen gelişmiş ve bazı açılardan en az adı geçen ülkelerinki kadar mühim siyasî neticelerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bunların arasında Protestan misyonerlerin gayrimüslim Osmanlı tebaası arasında yürüttüğü faaliyetlerin Devlet-i Aliyye için bir beka sorunu haline dönüşmesini, Bulgar ve Ermeni milliyetçiliğinin yükselişinin arkasındaki itici gücün oluşumunu, 19. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı ekonomisinin küresel kapitalizmin nesnesi haline gelme sürecini sayabiliriz.
Ayrıntılarına inildiğinde Osmanlı-ABD ilişkilerinin ortaya çıkışı, gelişimi ve muhteviyatı hakkında uzun değerlendirmelere girmek mümkün. Bu yazıda iki devlet arasındaki ilişkilerde dikkat çekici niteliği haiz dört tarihî olay üzerinde durulacaktır.
Türk-Amerikan ilişkilerinin tarihinden bahseden birçok yazıda iki devletin tarihleri boyunca birbirleriyle hiç savaşmadıkları bilgisi yer alır. Cumhuriyet devri için geçerli olan bu bilgi, Osmanlı dönemi için yanlıştır. Üstelik ABD’nin 1801-05 yılları arasında ve 1815’te Osmanlı Devleti’ne bağlı Garp Ocakları ile yaptığı savaşlar, kendi askerî tarihleri açısından -deniz aşırı ilk çatışmalar olmaları hasebiyle- hususî bir önem taşır.
Devamı Derin Tarih Mart Sayısında…