Mercidabık Halep’in kuzeyinde, Kuveyk Irmağı üzerinde eski devirlerden beri çeşitli muharebelerin yapıldığı, orduların toplandığı bir çayırdır. Biz onu daha ziyade 25 Recep 922 (24 Ağustos 1516) tarihinde Yavuz Sultan Selim ile Memluk Sultanı Kansu Gavri arasında yapılan, Memluklar Devleti’nin sonunu hazırlayan ve Osmanlılara Arap ülkelerinin kapısını açan büyük meydan muharebesiyle tanırız.
Bu tarihe kadar Memluk sultanları Haremeyn’in (Mekke ve Medine) ve Abbasi hilafetinin hamileri olarak büyük hürmet görüyorlardı. Mısır, Şam, Hicaz, Yemen ve Anadolu’nun güneyi dâhil geniş bir sahada hükmediyorlardı. Zaman zaman çatışma yaşadıkları Osmanlı Devleti’ne karşı Karamanoğulları ve Dulkadiroğulları beyliklerini korumuşlar, Osmanlılar Karamanoğulları beyliğiyle uzun müddet mücadele etmek mecburiyetinde kalmıştı.
Fatih zamanında Karamanoğulları beyliği ortadan kaldırıldı. II. Bayezid devrinde Memluklarla arasında savaşlar olmuşsa da 1490 yılında yapılan anlaşmayla uzunca bir barış devrine girilmişti.
Bu arada Şah İsmail liderliğindeki Safeviler 1500 yılı civarında güçlendiler. Şiilik propagandası yaparak Anadolu’daki birçok Türkmen kabilesini yanlarına çekmişler, Anadolu’daki Sünnî varlığını tehdit etmeye, isyanlar çıkarmaya başlamışlardı. Tehlikenin farkına varan Yavuz Sultan Selim babasının pasif siyasetine isyan ederek 1512 yılında Osmanlı tahtına geçti.
O yıl Ortadoğu’da birbirine düşman üç büyük İslam devleti vardı: Osmanlılar, Memluklar ve Safeviler. Yavuz Sultan Selim önce çok tehlikeli gördüğü Şah İsmail ve Safevilerin üzerine gitti. 23 Ağustos 1514 tarihinde Şah İsmail’i Çaldıran’da saf dışı bıraktı. Safevilerin başşehri Tebriz’e girdiyse de sonradan çekilmek zorunda kaldı. Dönüşünde Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu aldı. Çaldıran Seferi sırasında Osmanlılara zorluk çıkaran ve Memluklar himayesinde olan Dulkadiroğlu Alâüddevle’ye karşı Osmanlılar tarafını tutan yeğeni Ali Bey’i hizmetine alarak Kayseri, Bozok sancaklarına tayin etti.
Devamı Derin Tarih Eylül Sayısında…