Cumhuriyet devrinde mazinin yıkılması ve tarihin gerçeklerden koparılması girişimlerine karşı göğsünü siper ederek unutulmaz ikinci bir millî mücadele vermiş bulunan Kâzım Karabekir Paşa’nın aşağıda bu hâliyle ilk kez yayımladığımız 29 Eylül 1944 tarihli mektubu yakın tarih tartışmalarına ışık tutması bakımından çok mühimdir. 2. Dünya Savaşı yıllarında yakın tarihteki bütün emeklerinin silindiğinden mustarip iki paşa arasındaki yazışma, yakın tarihimize ışık tutacak kıymettedir. Mektubun aslının kendi arşivinde bulunduğunu yazan Cemal Kutay ne var ki, tamamının değil, mutadı olduğu üzere sadece ilk sayfasının başı ile ikinci sayfasının fotokopisini neşretmiş, öte yandan Latin harflerine çevirdiği metnin de ilgili yerlerine (…..) işaretini koymak suretiyle ancak sansürlü olarak yayımlayabilmiştir. Kâzım Karabekir Paşa’nın can dostu Cafer Tayyar Eğilmez Paşa’nın mektubuna cevaben kaleme aldığı mektubun fotokopisi ilk olarak Cemal Kutay tarafından önce Türkiye Hürriyet ve İstiklâl Mücâdeleleri Tarihi’nin Ocak 1962 tarihli nüshasında (cilt 20, Sayı: 26-27, s. X-XII), bundan 6 yıl sonra ise Tarih Sohbetleri 3 adlı kitap dizisi içinde yayımlanmıştır (İstanbul, Kasım-1968, s. 192-6). Tarih Sohbetleri 3’te neşredilen orijinal belgenin fotokopisinin altında ise itiraf mahiyetindeki şu cümleler yazılıdır:
“Cafer Tayyar Paşa’nın, İnkilâp Enstitüsüne hitaben hazırladığı AÇIK MEKTUB’u gönderme bahsindeki sorusuna Kâzım Karabekir Paşa’nın verdiği 29 Eylül 1944 tarihli cevabın ikinci sahifesi (Metin, kanunların yasakladığı kısımlar hariç, yazının içindedir).”