Kudüs-i Şerif’e çok büyük hizmetler sunan Eyyubiler ulemanın toplumsal hayatta oynadığı rolün ehemmiyetini ve Haçlılara karşı mücadelede en büyük destekçilerinin onlar olacağını çok iyi biliyorlardı. İslam toplumunun en önemli meşruiyet kaynağı diyebileceğimiz ulemanın desteğini hem dış, hem de iç mücadelelerinde arkalarına almak istiyorlardı. Ayrıca İslam toplumunun özellikle Haçlılara karşı yürütülen mücadelenin parçası haline getirilmesindeki rolleri tartışılmazdı. Örneğin vaizlerin verdikleri vaazlarda ve kaleme aldıkları eserlerde Müslümanları cihada teşvik etmeleri Haçlılarla mücadelenin fitilini ateşleyen en mühim noktalarından biriydi. İşte bu gibi nedenlerden dolayı Eyyubiler medreseler kurarak ulemayı sistematik bir şekilde himaye etmeye büyük önem vermekteydi.
Selahaddin Eyyûbi 88 yıl süren Haçlı işgaline son verip 1187 yılında Kudüs’e girince şehri alimler için yeniden bir cazibe merkezi kılmak için birtakım düzenlemeler yaptı. Ardından gelen melikler de Selahaddin’in adımlarını izlediler ve böylece Eyyubiler Suriye ve Mısır’da olduğu gibi Kudüs’te de birçok medrese kurdular. Dönem boyunca başta Sünni fıkıh mezhepleri müntesipleri için vakfedilenler olmak üzere toplam 10 medrese kurulmuştur: Salahiyye, Efdaliyye, Meymuniyye, Nahviyye, Nasıriyye (Ğazaliyye), Bedriyye, Muazzamiyye, Emcediyye, İzziyye ve Evhadiyye.
Devamı Derin Tarih Eylül Sayısında…