15 Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a en yakınları tarafından doğrultulan silahlar bundan 141 yıl önce Sultan Abdülaziz’e de doğrultulmuştu. Sultan, kendisinin silahlandırdığı insanların ihanetine uğradı; önce tahtından, sonra canından oldu.
Saltanatı boyunca orduyu modern silahlarla donatan, İstanbul’da tersane kurdurarak topların vatan topraklarında dökülmesini sağlayan, Osmanlı ordusunu dünyanın ikinci büyük askeri gücü haline getiren Sultan Abdülaziz 30 Mayıs 1876’da tahttan indirildi ve yerine yeğeni Sultan V. Murad geçirildi. Askerler gün gelmiş tüfeklerini Sultan’a doğrultmuş, büyük ehemmiyet verdiği donanma toplarını bu kez onun üzerine çevirmişti. Hal’ edilişini soğukkanlılıkla karşılayan padişahın dilinden amcası Sultan III. Selim’i vs. bazı padişahları hatırlatan -sadeleştirilmiş haliyle- şu sözler dökülmüştü:
“Böyle olacağını biliyordum. Zîrâ selâtin-i sâlifeden (önceki padişahlardan) benim gibi bu devletin i’lâ-yı şevket ü şanına (bu yüce devleti daha da yüceltmek için) hizmet edenler dûçar-ı felâket oldular (felakete uğradılar). Amcam şehid-i mağfurun (III. Selim’in) ahvâli ve uğradığı felâketin derecesi sehâif-i târihi (tarih sayfalarını) al kanlara boyadı, cümleye bir esef-i ebedî yadigâr bıraktı. Bu her-bâr (her seferinde) gözlerimize çarpmaktadır. İşte onların gördükleri felâket benim hakkımda da zuhura geldi (gerçekleşti).”