İttihad ve Terakki Cemiyeti tarafından Avrupalı güçlerin ve Balkan devletlerinin konsoloslukları için Fransızcaya çevrilen metindeki hitap, günümüzdeki Jön Türklerin de hitaplarını hatırlatıyor:
“Ey vatanın evlatları! Ey Osmanlı kardeşler! Ey Rumeli’nin cesur halkı! Cesaretinizi göstermenin zamanı geldi nihayet. Bir araya gelip vatanımızı istila etmiş olan zulümlerden kurtarma zamanı geldi çattı. Eğer kendi kendimize yardım etmezsek, bize kim yardım edebilir? Toprak mı, yoksa taş mı? Vatan tehlikededir.” “Köylerimiz ve köylülerimiz mahvolmuştur. Çok sevgili evlatlarımız (halkımızın ışığı) Yemen çölünde ve Rumeli’nin dağlarında şehit olmuştur. Ocaklarımız dumansız, kalplerimiz inançsız, tarlalarımız ekinsiz, kadınlarımız kocasız, ana babalarımız oğulsuz kalmıştır.”
Gazete ve risaleler yayınlayıp broşürler dağıtarak gidişatı Sultan aleyhine çevirmeye çalışan Jön Türkler, “imparatorluğun Makedonya’daki varlığı tehlikede” algısı yaratıp oradaki halka “vatanı kurtarma” (selamet-i vatan) sözü veriyorlardı.
Jön Türkler çıkardıkları gazete ve mecmualar ile k aleme aldıkları risalelerde Sultan Abdülhamid’e hakaret diye tabir etmenin hafif k alacağı çirkin iftiralarda bulunuyor, halkı cehaletle suçlarken bir yandan da vatanı kurtarma sözü veriyorlardı. Fakat Sultan’ın hal‘ edilişinden sonra, “Herkes gözleri dönmüş kendini kaybetmiş bir halde idi. Zihniyetimiz ne yanlıştı. Ne cahildik!” diye başlayan itiraflar gelecekti. Lakin artık çok geçti!
Devamı Derin Tarih Mayıs Sayısında…