Osmanlı Devleti’nde dünya ile eş zamanlı başlayan askerî havacılık faaliyetleri cumhuriyet dönemine miras kaldı. Türkiye’nin ilk havacıları Osmanlı döneminde yetişen ve 1. Dünya Savaşı’nda tecrübe kazanan pilotlardı. Bunların arasında Vecihi Hürkuş’un ayrı bir yeri vardır. Vecihi Bey’in 1. Dünya Savaşı’nda başlayan pilotluk macerası zamanla öyle bir hal almıştır ki, kendi uçuş okulunu açmış, kendi uçağını üretmiştir. Eğer Vecihi Bey’in gayreti ve mücadele azmi yaşadığı dönemdeki bürokraside de olsaydı, belki on yıllardır uçak üreten bir ülke konumunda olurduk.
Vecihi Bey’in çalışkanlığı, sebatı ve belki de doğuştan ona verilen uçma konusundaki kabiliyetini daha iyi anlayabilmek için hayat serüvenini gözden geçirmek gerekir.
1896 senesinde İstanbul Arnavutköy Akıntıburnu’nda bir yalıda dünyaya gelen Vecihi Bey’in babası daha o üç yaşında iken vefat edince amcasının himayesinde büyüdü. Tophane Sanat Okulu’nda okurken, 1912’de Balkan Savaşlarına gönüllü olarak katıldı. 1. Dünya Savaşı patlak verince de Bağdat’a makinist göreviyle gönderildi. Burada 7. Ordu’nun hava kısmı ile ilgili çalışmaları yapmakla vazifeliydi.