Günümüzde kadınlarla ilgili algımızın tarihî birikimle şekillendiğini söylemek yanlış olmaz. Zaman zaman bazı âyet ve hadislere atıf yapılsa da Hz. Peygamber’in (sas) hayatına ve dönemine bütüncül bir gözle bakılmadığı, âyet ve hadislerin bağlamı iyi anlaşılmadığı zaman yanlış yargılara düşmek kaçınılmazdır. Esasen Müslüman milletlerin kadın algısında kültürlerinden getirdikleri gelenek ve uygulamaların tesiri olduğu gibi tarihî süreçte yaşadıkları tecrübeler sonucunda oluşan kabulleri de vardır. Bu bakımdan günümüz İslam toplumlarında kadının konumu ve kadın algısı meselesinin doğrudan Allah Resulü’nün döneminin ürünü olarak gösterilmesi sağlıklı bir yaklaşım değildir. Diğer taraftan Hz. Peygamber (sas) döneminde kadınlarla ilgili uygulamaların bir kısmının dönemin şartlarıyla ilişkili olduğunu söylemek gerekir. Nitekim o dönemde çölde yaşayan bedevîlerin kadınlarla ilgili yaklaşımıyla Allah Resulü’nün yaşadığı Mekke ve Medine’deki insanların yaklaşımı arasında fark vardır. Hatta Mekkeliler ile Medineliler arasında dahi farklar gözlenir.
Abdullah b. Ömer, kendi tutumlarıyla Allah Elçisi’nin tutumu arasındaki ince farkı şöyle dile getirir: “Allah Resulü zamanında hakkımızda vahiy iner korkusuyla hanımlarımıza istediğimiz gibi davranmaktan sakınırdık. Allah Resulü vefat edince istediğimiz gibi konuşup davranmaya başladık” (Buhârî, “Nikâh”, 80).
Devamı Derin Tarih Nisan Sayısında…