İslam tarihçisi olarak Selahaddin Eyyûbî ile ne zaman tanıştınız?
Selahaddin Eyyûbî’yi çocukluğumuzdan beri biliriz. Kâfirlerle savaşırken gösterdiği kahramanlıkları dedelerimiz anlatırdı. Tabii bunun ötesinde fazla bir şey bilmezdik. Maalesef bize Selahaddin Eyyûbî ne ilkokulda, ne ortaokulda, ne lisede, ne de üniversitede okutuldu.
Haçlı seferleri de öyle… İslam dünyasını iki asır oyalayan, Anadolu’yu tarumar eden, Kudüs’ü harabeye çeviren Haçlılar ülkemizde niçin hakkıyla okutulmuyor? Bu boşluğu gördüğüm için Haçlılar üzerine kitap yazdım. Maalesef Türkçede yeterince kaynak yok. Bu sebeple Arap ve özellikle Batı kaynaklarından faydalandım.
Bu kaynaklarda Haçlı Seferleri hakkında nasıl bir tablo çiziliyor?
İç savaşta yıkıldı ama Suriye’de Ammaratü’n-Numan adlı bir şehir vardı. Fransızlar burayı işgal ettikten sonra komutanları diyor ki: “Yakaladığınız Türklerden büyük olanları parçalara ayırın. Onları kazanlarda pişirin. Ama çocukları kebap olacak şekilde şişlere geçirin ve öyle yiyin.”
Eğer bu hadiseyi Arapça, Türkçe veya Farsça kaynaklardan yazsaydık “uydurma” denilirdi. Fakat bu bilgiyi savaşa katılan Fransız Kralı’nın eşi nakletmiş. Devamında da diyor ki: “Komutanın emri yerine getirildi. Çocuklar kebap yapılıp yenildi.”
Düşünün, Haçlı Seferleri sırasında vahşet bu boyutlara ulaşmış. Milyonlarca insan öldürülmüş. Ne yazık ki bunlar genç nesiller tarafından bilinmiyor. Napolyon biliniyor ama Selahaddin bilinmiyor. Niye bilinmiyor derseniz kanaatime göre bu kasıtlı olarak yapıldı. Tarihimizin üzeri örtüldü ki, kimse ona ulaşıp öğrenemesin. Avrupalıları gökten inmiş gibi ak pak bilelim diye…
Devamı Derin Tarih Ekim Sayısında…