Misyonerlerin “tarla” adını verdikleri dış misyon sahalarında yaptıkları ilk iş, hedef kitleyi belirlemekti: Ekonomik, sosyal veya siyasî sıkıntı çekenler, savaş mağduru olanlar, göçmenler, azınlık konumundakiler, çaresiz ve maddî açıdan bir kurtarıcı bekleyenler… İkinci merhaledeyse gerçek hedefin tespiti için oraya gönderilen öncü misyonerlerin ellerine verilen anket türü özel talimatlar ile hedef kitlenin yapısı, manevî değerleri, eğitim ve malî durumları, misyonerlik faaliyetlerine olumlu bakıp bakmayacakları gibi konular öğrenilmeye çalışılırdı.
Uygur Kocabaşoğlu’nun “sondaj çalışmaları” adını verdiği bu anket faaliyetlerin tabiî bir neticesi olarak 1820-30 arası Türkiye’ye gelen ilk Amerikalı misyonerlerin raporları doğrultusunda American Board misyonerlik teşkilatı Türkiye’de hedef değiştirmişti. Önceleri putperest olarak isimlendirdikleri “Müslüman ve Yahudileri” hedef alan örgüt, bu raporlar sonucunda “Müslüman denizinde boğulmak üzere” olduklarını ileri sürdükleri eski Doğu kiliselerine mensup Ermeniler, Rumlar, Nasturîler ve Hıristiyan Arapları hedef kitle olarak belirlemişti.
Devamı Derin Tarih Kasım Sayısında…