Erbakan 43 yaşında, 1.86 boyunda, düzgün fiziği, şiir gibi hitabeti, olağanüstü zekâsı, hazırcevaplığı, samimiyeti ve nezaketi ile karşılaştığı Konyalıların büyük çoğunluğunu etkilemeyi başarmıştı. Genç yaşında profesör olmuş, İstanbul’da ve Almanya’da makine mühendisliği ve motor bilimi üzerine ciddi çalışmaları bulunan, bilgili ve bir o kadar da görgülü bu İstanbul beyefendisini Bedesten içinde, vilayet önünde, Kapu Camii şadırvanında gören Konyalılar, yıllardır hasretini çekmekte oldukları cümleleri işittikleri bu zât-ı muhteremi buralara kadar getiren sebebi merak etmekteydiler. Aslında Konyalılar merak ettikleri bu hususun cevabını kendi içlerinde bulmuşlardı. Çünkü bu adam bu toprağın insanının duygu ve düşüncelerine tercüman oluyor; inancına, kültürüne, medeniyetine sahip çıkıp âlî menfaatleri için mücadele veriyor ve bilhassa bu şehrin ruhuna dokunuyordu.
Devamı Derin Tarih Şubat Sayısında…