Hz. Muhammed’in (sav) 627 yılında Hendek Savaşı’na hazırlandığı sırada bir Türk çadırında oturduğu rivayet edilir. Bu çadırın Asya’nın uzak bozkırlarından Medine’ye kadar nasıl geldiği bilinmez. Çadır hakkındaki bilgi doğruysa herhalde bir Arap tüccarı tarafından görülmüş, beğenilmiş ve Medine’ye kadar taşınmış olmalıydı. O devirlerde Arap tüccarlarına bağlı kervanlar İpek Yolu’ndan Çin’e kadar gidebiliyordu. Muhtemeldir ki bu yollar boyunca zaman zaman Türk kabilelerine rastlıyorlar, onlarla alışverişte bulunuyorlardı. Her ne kadar Cahiliye dönemi şiir ve darbımesellerinde Türklerden bahsedilse de ya temasların az olmasından ya da Türk ülkesinin uzaklığından dolayı Türklere dair belli bir fikre sahip değillerdi.
Hz. Muhammed İslamı tebliğe başladığı ve müşriklerle mücadeleye giriştiği sıralarda (610) Orta Asya’da Türkler, Göktürklerin hâkimiyetinde toplanmışlardı. Ülkenin sınırları Baykal gölünden Kırım’a, Sibirya Bozkırlarından Maveraünnehir ve İpek Yolu’na kadar uzanıyordu. Türklerin kağanı İlig Kağan Ötüken’de oturuyordu ve Çin’le mücadele halindeydi.
Devamı dergimizin Şubat 2016 sayısında.