Evvelce başlı başına bir âlem olan Ramazan’ı karşılamak, ta “üç aylar”dan1 başlardı. Namazlarını muntazam kılamayanlar yeniden namaza başlar, sahib-i tertib olup “kaza”sı olmayanlar (bir vakit namazını geçirmemiş bulunanlar) ayrıca nafile kılarlar, fazladan ibadet yaparlardı. Haftanın birkaç gününde, bilhassa Pazartesi ve Cuma günleri nafile oruç tutarlardı. Hatta üç ayları, Recep, Şaban, Ramazan ile beraber baştanbaşa oruçla geçirenler olurdu. Her camide ve evde hatim duaları, hâfız cemiyetleri, “bed-i besmele” denilen Kuran-ı Kerim’e başlama cemiyetleri tertip edilirdi. Velîlerin yattığı türbelere adaklar adanır, cami ve tekkelere, mahalle mekteplerine yeni yeni vakıflar konurdu.
Ayın ilk Cumasını, Peygamberimizin (sas) mihmandarı Hz. Halid’in manevi huzurunda kılmak için Eyyüp Sultan’a gidilir, son Cuması için de Süleymaniye Camii şerifindeki büyük cemaatin safları arasında bulunmak, kaçırılmak istenmezdi. Bu camilerde Cuma namazını edâ edenler, Kadir Gecesi Ayasofya’da top kandil’in altında, Hızır aleyhisselâmı bekleyenler gibi burada da Hızır’a kavuşacaklarını sanırlardı. Bunlar arasında Hızır’a mülâki olduklarını fakat kaş göz arasında kaybolduğunu hayıfla ve hayretle söyleyenler bulunurdu.
Okunmak ve “taş almak” için Kocamustafapaşa’da Sünbül Efendi hazretlerine gidilirdi. Türbe-i şerif ziyaretinden sonra onun “Zincirli Tekkesi”nde zikre girilirdi. Yaşlılıkları, rahatsızlıkları veya zikir usullerini bilmemeleri dolayısıyla zikre ve âyine giremeyenler, tevhidhanenin kapı tarafındaki yan maksurelerde sıra ile otururlar, zikr-i şerife ancak bu şekilde gönülleri ile katılırlardı. Eğer bu ziyarette çocuğun sınıf geçmesi, zihin açıklığı mevzubahs ise, o zaman Mevlevihane Kapısı dışına çıkılır, orada yatan büyük velî Merkez Efendi Hazretleri de ziyaret olunurdu. Hazret-i Merkez, Sünbül Sinan’ın baş halifesi olduğundan bu ziyaret, doğrudan doğruya yapılamazdı. Daha önce mutlaka Sünbül Efendi Hazretlerini ziyaret etmek ve ancak ondan sonra Merkez Efendi’ye gelmek lâzımdı. Bütün İstanbul halkı ve bilhassa tarîkat mensupları, buna çok dikkat ederlerdi.