“Yamyamlığın Afrika veya Avustralya yerlilerine mahsus bir durum olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Gerçek yamyamlar Avrupa’dadır.” Bu sözler bana değil, 2011 yılında çıkan Mumyalar, Yamyamlar ve Vampirler adlı kitabıyla Avrupa ve Amerika’da hararetli tartışmalara sebep olan Durham Üniversitesi hocalarından Richard Sugg’a ait.2 Dr. Sugg’a göre Avrupa’da kökeni epey eskilere dayanan bir yamyamlık, yani insan eti, kanı, yağı, kemiği vs. tüketme geleneği vardır ve bu âdet öyle Ortaçağ’a mahsus da değildir. Bizim “Aydınlanma dönemi” dediğimiz 18. yüzyılda dahi bu vahşi gelenek geçerlidir. Dahası, sadece fakir kulübelerinin yer sofralarında değil, muhteşem sarayların şaşaalı yemek masalarında da kafatası tozu veya mumya parçalarına rastlayabilirdiniz. GEO dergisi yıllar önce bu çarpıcı dosyanın kapağını nasılsa açtı ve yamyamlığın “Avrupa’nın karanlık sırrı” olduğunu ifşa etti.3 Ancak Derin Tarih dergisi haricinde4 Türkiye’de kimsenin böylesine önemli bir dosyayı görmemesi de ilginçti. Hem de Avrupa’nın bizi katliam yapmakla, barbarlıkla suçladığı bir zamanda gelen bu sessizlik hayret ve ibret vericiydi.
Devamı Derin Tarih Mart Sayısında…