Türkiye’de Filistin davasına duyarlılığın, 30-40 yıl öncesine nispetle oldukça arttığını söyleyebiliriz. Bunda bilinçlenmenin etkisi tartışılmaz. Ayrıca sivil toplum kuruluşlarının Filistin davasına gösterdikleri ilginin, konuyu gündemde tutma çabalarının da tesiri büyük. Bir diğer faktör, resmî politikanın büyük ölçüde değişmesi ve bugün Filistin halkının meşru haklarını savunan, haklı mücadelesinde ona destek veren bir politika izlenmesi. Yakın zamana kadar Türkiye’de resmî politikanın çizgisini, Siyonist işgal rejimiyle ilişkilerin zarar görmemesi yönündeki tutumun belirlediğini düşünürsek, bu hususun önemi daha iyi anlaşılır. Yine de meseleye ilginin arzulanan düzeyde olduğu söylenemez. Yaklaşım ve bakış açısında değişiklik olmasına rağmen problem geniş kitleler tarafından sahiplenilmiyor. Hassasiyet dar bir kesime mahsus olduğu gibi gelişmeleri yakından takip edenlerin sayısı oldukça sınırlı. Bazılarının ilgisi de bilgiden yoksun bir tarafgirlikten öteye geçemiyor. Filistin halkının ne gibi muamelelerle karşı karşıya kaldığını ve problemin kaynağının ne olduğunu bilmediğimiz gibi öğrenme kaygımız da yok. Bazıları da meseleye hâlâ Batı’nın ve Siyonizmin penceresinden bakmakta ısrar ediyorlar.