Eski İstanbul fotoğraflarına dalmak insanı hayattan koparıyor. Sanki bir rüya âleminde ya da bir film setinde dolaşıyormuş intibaı uyandırıyor. Bu arada beni fevkalade dinlendirdiğini de eklemem lazım. Bir müddettir bu fotoğrafları yazıya dökerek anlatmak, içinde yaşadığımız şehrin tarih ve medeniyetine hassasiyeti arttırmak gayretinde karınca misali ilerliyoruz.
Bu yazımızın konusu Kızkulesi’nde deniz hamamları olacak. Ancak bundan bahsetmeden önce güzel Kızkulesi’ni kadraja sığdıran meşhur fotoğrafçımızı tanıyalım. Bu kare gibi binlercesini yakalayarak İstanbul’un görsel hafızasına büyük katkılar sunmuş olan Basile Kargopoulo (Vasilakis Kargopoulos), 1826 doğumlu Rum asıllı bir Osmanlı vatandaşıydı. Aslında Osmanlıca yazıda ismi Vasilaki Kargopulo olarak kayıtlıdır. Fakat fotoğraf kartlarının arkasında Fransızca olarak ismini Basile Kargopoulos olarak yazdığından günümüz literatüründe daha çok bu ismiyle bilinir. Biz yazımızda Türkçe telaffuzunu esas alarak “Kargopulo” olarak bahsedeceğiz.
Kargopulo 1850’de payitaht İstanbul’da bir stüdyo açar. Çektiği İstanbul panoramaları, şehir, Boğaz manzaraları ve saray fotoğrafları sayesinde meşhur olur. Ayrıca birçok kartpostala da basılan, simit, şerbet satan sokak esnafları ve balıkçı fotoğrafları ile de tanınmıştır. Stüdyosu o dönemde Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde Rus Büyükelçiliği’nin yanında 447 numaralı binadadır.
Sultan Abdülmecid zamanında saray fotoğrafçılığı yapan Kargopulo’nun çektiği fotoğraflar, halen biz tarihçiler ve İstanbul âşıkları için 19. yüzyıl İstanbul hayatına dair kadraja girmiş en önemli belgelerdendir. Sultan Abdülaziz döneminde ise “Ressam-ı Hazret-i Şehriyarî” unvanını Ermeni asıllı Abdullah Biraderler (Abdullah Freres) alacaktır. Fotoğrafçılar arasındaki bu rekabet II. Abdülhamid dönemine kadar sürmüştür.
Kargopulo 1876’daki kısa süren saltanatında Sultan V. Murad’ın özel fotoğrafçısı olur. Sultan II. Abdülhamid tahta çıktığında saray fotoğrafçılığı görevinden alınsa da kısa süre sonra tekrar vazifesine döner. 28 Mart 1886’da İstanbul’da geçirdiği bir kalp krizi sonucu vefat edince, Sultan II. Abdülhamid’in hususi iradesiyle “Saray fotoğrafçısı” unvanını oğlu Konstantin Kargopulo devralmıştır.