Ypres Savaşı’nın gürültüsü azalınca ve kış soğuğu doğuyu pençesine alınca İngilizler bir durum değerlendirmesi yaptılar. Bu savaş nasıl kazanılacaktı? Rehber olarak tarihe bakılıyordu, tarihin dersleri de yeterince açıktı: Napolyon zamanında İngiliz gücü ile Fransız zayıflığını hesaba katma stratejisi uygulanmıştı. Kraliyet Donanması Fransa’nın dış dünyayla ticaretini ablukaya alıp boğmuştu. Brest, Bordeaux, Toulon kuruyup kalmış ve dünya üzerindeki Fransız nüfuzu çökmüştü. Napolyon epeyce para tüketen ikame sanayilerini teşvik etmişti ama bunlar yeterli olmamıştı. Fransız ekonomisi bozulurken sömürgeleri de berbat malları yüksek fiyattan satın alma şantajına öfkelenmişlerdi. Bu arada İngilizler deniz aşırı ticareti tekelleştirdikleri için epeyce para kazanmış, bu parayı kara savaşı yürüten Avusturyalılara ve Ruslara borç olarak verebilmişlerdi. Bir süre sonra kendileri de Napolyon İmparatorluğu’nun en uç noktası İspanya’ya büyükçe bir askerî kuvvet indirebilmişlerdi: Denizden ikmali yapılan 80 bin asker, zamanın standartlarına göre büyük bir kuvvetti; oysa Fransızlar, Avrupa’nın azgın ve vahşi haydutların kol gezdiği en çıplak ve zor kısmından dereleri ve tepeleri aşarak ikmallerini yapmak zorundaydılar. Gerilla, yani “küçük savaş” sözcüğü bu zamandan kalmadır. Aslında o kadar da “küçük” değildi. İngilizler, İspanyollar ve Portekizliler büyük bir taarruz başlattılar ama Fransızların İspanya’dan temizlenmesi 5 yıl sürdü. Napolyon buna kendisini takatten düşüren “İspanyol ülseri” dedi ama söz konusu olan ülserden fazla bir şeydi: Karşısında iki, hatta Portekiz’i de eklerseniz üç Atlantik imparatorluğu vardı.
Devamı Derin Tarih’in Şubat sayısında!